2007 senesindeki Kemer tatili süresince yapmış olduğumuz gezilerde yavaş yavaş güneye inip, Tahtalı Dağı, Olympos, Ulupınar derken, çarpıcı kaya mezarlarıyla ünlü Myra'ya geldik. Günümüzde Likya Yolu olarak da bilinen bölgenin en önemli kentleri Antalya'dan Fethiye'ye doğru: Phaselis, Belos, Sura, Olympos, Gagae, Limyra, Myra, Simena, İdyros, Apollonia, Antiphellos, Patara, Xanthos, Letoon, Theimussa, Apelia, Phellos, Pyndai ve Sdyma sayılabilir.
Antalya'nın batısında, Teke Yarımadasının güneyinde yer alan, doğusunda Finike ve batısında Kaş ilçeleri bulunan Demre'nin Antik Çağdaki adı Myra idi. Myra, "Işıklar Ülkesi" anlamına gelen Likya'nın (Lycia) önemli liman kentlerinden biriydi. Myra, özellikle Likya Dönemi Kaya Mezarları, Roma Dönemi Tiyatrosu ve Bizans Dönemi St. Nicholas Kilisesi (Aziz Nikolas, Nikolaos, Nikola, Klaus, Santa Claus, Noel Baba diye de bilinir) ile ünlüdür.
Tanrıça Kybele'nin Artemis olduğu yer olarak bilinen ve adı, "Yüce Ana Tanrıça'nın Yeri" anlamına gelen Myra, ilk olarak bugünkü kaya mezarlarının üzerindeki tepede kuruldu, daha sonra aşağıya inerek genişledi. Myros Nehri'nin (Demre Çayı) batısındaki ulaşıma elverişli kanal ile şehrin denizle bağlantısı sağlanmaktaydı. Bu yıllarda bölgenin en kalabalık ve deniz bağlantısı sayesinde en zengin şehirlerinden olan kent bir süre Likya Eyaleti'nin başkentliğini de yaptı.
Akdeniz bölgesinde yer alan 23 kentin bir araya gelerek M.Ö. I. yüzyılda oluşturdukları Likya Birliğinin altı büyük kentinden biri olan Myra'daki kaya mezarları, Likçe yazıtlar ve sikkeler, Myra'nın en azından M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren varlığını sürdürdüğünü gösteriyor. M.S. 2. yüzyıl, Myra'nın büyük bir gelişmeye sahne olduğu dönemdir. Likya Birliğinin Metropolisi olan şehirde, Likyalı zengin kişilerin yardımları ile birçok yapı inşa edildi ve onarıldı. Bizans Döneminde ise Myra, dini yönden olduğu kadar idari yönden de önde gelen şehirlerden biri oldu.
Myra, günümüze dek ulaşan ününü, Aziz Nikolas'ın (Noel Baba) M.S. 4. yüzyılda şehrin piskoposu olmasına ve ölümünden sonra aziz mertebesine ulaşıp adına kilise yapılmasına borçlu. Bu özelliği ile Hıristiyan dünyasının da ilgisini çeken Demre'de, her yıl 6 Aralık'ta, Noel Baba etkinlikleri düzenlenmektedir.
Myra, 7. yüzyıldan itibaren, gerek deprem, su baskını ve Demre Çayı'nın getirdiği alüvyonlar, gerekse Arap akınları sebebiyle önemini yitirip 12. yüzyılda köy hüviyetine dönüştü. İlk defa 1904 yılında Eynihal adıyla köy statüsüne kavuşan Demre, 1968 yılında belediye, 1987 yılında Kale adıyla ilçe oldu ve 2005 yılında da Demre adını aldı.
Günümüzde, Myra Antik Kent kalıntılarının büyük çoğunluğu alüvyonlu toprak altında bulunuyor. Kentten geriye sadece tiyatro, hamam, kaya mezarları gibi 1-2 yapı ulaşmayı başarmış. Antik tiyatronun üstündeki dağda bulunan akropolden geriye fazla birşey kalmamış.
a. Tiyatro
b. Deniz Nekropolü (Mezarlıkların ve toplu mezarların olduğu yer)
c. Nehir Nekropolü
d. Akropol (Genellikle bir tepe üzerinde bulunan, çevresi surla çevrili, içinde sarayın, önemli yapıların ve tapınakların yer aldığı iç kale)
Bizim geldiğimiz 2007 senesinden beri bir takım değişiklikler olmuş doğal olarak. Kente girmeden önceki alanda hediyelikçiler, yiyecek içecek büfeleri, müze mağazası, müze kafe, turnikeli geçiş sistemi vs. gibi yenilikler yapılmış. Ödemeyi yapıp içeri girdiğimizde ilk dikkat çeken ve en çok göze çarpan şey soldaki kayalar içine oyulmuş Nekropol denilen kaya mezarları ve tiyatro yapısı oldu.
Myra'da mezarlar, batı/deniz nekropolü ve doğu/nehir nekropolü olmak üzere iki yerde toplanmış. Mezarlardan bazıları ev gibi gözükürken bazıları da tapınak şeklinde hazırlanmış. Anadolu'daki en ilginç mezar anıtları olan ve bal peteği gibi yan yana dizilen deniz nekropolündeki kaya mezarları, tipik Likya evlerinin taklidini çağrıştırır.
Günümüze sağlam ulaşan az sayıdaki antik tiyatrolardan biri olan tiyatro, Roma Dönemi tiyatrosunun özelliklerini yansıtıyor. Tiyatroda 35 oturma sırası bulunuyor. Tiyatronun sahne binası, ikinci katın yarısına kadar hala ayaktadır. Tiyatro, 141 yılında bir depremde yıkılmış fakat daha sonra tekrar yapılmıştır. Daha sonraları arena olarak da kullanılan tiyatroda bazı düzenlemeler yapılmıştır.
Nekropol ve Tiyatro haricinde Myra Antik Kenti'nin diğer önemli yapıları arasında, kentin su ihtiyacını karşılayan Myros Irmağı'nın kanal izleri, Hamam, Nymphaeum, Myra Akropolisi (iki kilise, sarnıç, antik yol izleri), Şapel, Sur Duvarları, Kule yapıları bulunmaktadır.
Kitaplarda okuduğumuz tarih bir yere kadar, bazen imkan ve fırsat varsa yerinde yaşamak lazım bu değerleri. Myra Antik Kenti'ne boşuna, ''Işıklar Ülkesi, Güneşin Ülkesi'' gibi isimler verilmemiş. Açık alana kurulu antik kent kalıntıları güneşi ve sıcağı olduğu gibi alıyor. Yanınızda şapka, su bulundurmanızı tavsiye ederim. Tabi şimdi bir tiyatro, bir hamam, bir kaya mezarı için kalkın Demre'ye gelin demiyorum ama gelirseniz es geçmeyin diyorum.
Myra Antik Kenti 2024 Senesi Ziyaret Saatleri ve Giriş Ücreti
Ziyaret Saatleri Haftanın Her Günü, 1 Nisan-1 Ekim: 08.30-19.00, 1 Ekim-1 Nisan: 08.30-17.30
Giriş Ücreti: 80 TL, Ören yerinde Müzekart geçerli.
Yabancı Ziyaretçi:13 Euro
Ziyaret saatleri ve giriş ücreti 2024 senesine aittir, güncel ziyaret saatleri ve fiyat bilgisi için aşağıda yazdığım iletişim numarasından bilgi alabilirsiniz.
Adres: Alakent, Myra Ören Yeri Demre/Antalya
Telefon: 0242 871 68 21