Aile dostlarımızla, çocuksuz bir akşam geçirmek için sözleşip buluştuğumuz yerdi Umut Ocakbaşı. Bizim ilk gelişimizdi ama mekan bayağı ünlüymüş, müdavimleri azımsanmayacak kadar çokmuş. Beyoğlu'nda Hasnun Galip Sokakta, Galatasaray Spor Kulübü'nün olduğu sokakta, döneminin efsane futbolcularından Suat Mamat'ın kahvehanesi olarak bilinen tek katlı dükkanda başlamışlar hizmete. 1976'dan bu yana İstanbul'da ocakbaşı ve kebap kültürünün ilk temsilcilerinden birisi olarak hizmet veren Umut Ocakbaşı'nın müdavimleri o kadar çoğalmış ki yerlerine sığmaz olmuşlar ve 2004 senesinde o eski dükkanın hemen yanındaki 6 katlı yeni binaya taşınmışlar.
Taksim'in o ara sokaklarından birine girdiğimizde biraz dolambaçlı bir yoldan sonra çıktı karşımıza Umut Ocakbaşı. İlk bakışta küçük bir girişten ibaret görünen mekan, salaş görünümüyle tam bir meyhane havası verse de yukarı katlara çıktıkça daha bir modernleşiyor. Girişte sağlı sollu Atatürk resimleri, Atatürk'ün özlü sözleriyle süslenmiş duvarlar dikkat çekiyor hemen. Girdiğiniz zaman o ufacık alan sizi yanıltmasın yukarıda 4-5 kat daha bulunuyor. Girişte, yemek ve demlenme saatlerinde faaliyette olan ocak başından dolayı yan yana dizilmiş şişlerin, kebapların, ızgaraların kokusu, dumanı karşılıyor bizi. Mekanın yoğun ve kalabalık olduğu anlarda bu ocak başının etrafı yemek yiyen insanlarla doluyor.
Açık alanda oturmak için terası tercih ettik biz. Sanırım mekanın en geniş alana sahip katı da burası, teras. Masa düzeni, aralardaki boşluklar, geçiş alanları gayet iyi. Gittiğimiz saatte bile bir yoğunluk göze çarpıyordu. Bu katın en büyük özelliği açılır kapanır tavana sahip olması. Bu açılır kapanır tavan kumandayla kontrol edilebilen otomatik bir mekanizma. Tavan tam açıldığında, hele bir de hava açıksa ve gökyüzünde yıldız varsa seyrine doyum olmuyor. Nikotin severler tarafından dumanlanan ortam arada sırada tavan açılarak ferahlatılıyor. Tavan kapalıyken de nikotin dumanından çok fazla rahatsızlık duymuyorsunuz zaten ama tüm kokunun üstünüze sindiğini ancak mekan çıkışı açık havaya geldiğinizde fark ediyorsunuz.
Gelelim yemek kısmına. Ana yemeklere geçip siparişinizi vermeden önce, elinde kocaman meze tepsisi olan garson masanıza geliyor, meze isteyip istemediğinizi, istiyorsanız hangileri olacağını soruyor. Tüm mezeler, salatalar, ana yemekler, tatlılar, meyveler yani kısaca her şey eski usul metal tabaklarda servis ediliyor.
Meze menüsü: Patlıcan ezme, közlenmiş soğan, ezme, kara soku, cacık, beyaz peynir, domatesli biber sıcak ezme.
Salata menüsü: Patlıcan salatası, gavurdağı salatası, çoban salata, söğüş salata.
Kebap menüsü: Tavuk şiş, yaprak kanat, ciğer şiş, lokum, beyti kebap, domatesli kebap, yağlı kara, kuzu pirzola, kuzu şiş, çöp şiş, Adana kebap.
Soğuk içecek menüsü: Şalgam, cola, ayran, soda, su, tek/duble/şişe rakı, kırmızı şarap, beyaz şarap, viski, votka, cin, bira gibi alkollü içecekler.
Buranın en çok çöp şişi meşhurmuş. Çöp şiş yanında lavaş ekmeği ile beraber servis ediliyor. Çöp şiş lezzetli, ağızda lokum gibi eriyor. Porsiyonlar mı biraz küçük biz mi bayağı bir açtık bilmiyorum ama yedikçe doymuyor insan sanki.
Taksim'deki yapıları bilirsiniz belki, çoğu neredeyse yarım ya da çeyrek asırlıktır. Burası da Taksim'in eskilerinden. Mekan orijinalliğini koruyabilmek adına ufak tefek dokunuşlar harici aslına uygun mimaride kullanılmış. Modernize edilmemiş. Dekorasyon da tablolar hariç çok fazla bir şey kullanılmamış. İçeri girdiğinizde girişte meyhaneye, üst katlara çıktıkça farklı bir atmosfere bürünüyor mekan. Terasın alanını geniş, masa düzenlerini, oturma aralıklarını yeterli buldum. Terasın tavanının açılıp kapanır olması da hem yaz için hem de kış için bir artı.
Mezeler, kebaplar genel olarak lezzetli. Çöp şişi beğendim. Ama dedim ya doyduğunu hissetmiyor insan. Mekanı, yediğimizi, içtiğimizi göz önünde bulundurursam fiyatlar bana biraz fazla geldi. Özellikle adisyona eklenen kişi başı garsoniye parasına bir anlam veremedim. Senede bir kere arkadaşlarımızla çocuksuz bir gece geçirmişiz, muhabbet etmişiz diyerek çok takılmadık hesaba açıkçası. Lezzet olarak geçer not alan Umut Ocakbaşı, fiyatlar konusunda ikinci kez gider miyim diye düşüneceğim bir yer oldu benim için.
Umut Ocakbaşı çok ayak altı bir yerde değil. İstiklal Caddesi Demirören Avm'nin karşısında bir köşesinde Camper Mağazası bir köşesinde Taksim Park Büfe'nin olduğu sokaktan içeri giriyorsunuz. O sokağı düz yürüdüğünüzde sağınızda kalan İdris Bey İş Merkezi'ne sırtınızı verip karşı sokağa giriyorsunuz. Galatasaray Spor Kulübü Voleybol Akademisi'ni görürseniz geldiniz demektir. Umut Ocakbaşı karşınıza çıkacaktır.
Adres: Katipmustafa Çelebi Mahallesi. Hasnun Galip Sokak. Umut Ocakbaşı No.8 Beyoğlu / İstanbul
Telefon: 0212 245 50 05