Meryem Ana Evi / Yedi Uyuyanlar Efsanesi

Efes'e kadar gelip de Meryem Ana Evi'ni ziyaret etmeden dönmek olmazdı. Biz de öyle yaptık. Efes Antik Kent'ten çıkınca rotamız Meryem Ana Evi oldu. 

Meryem Ana Evi'nin Hikayesi
Aziz Yuhanna'nın (İsa'nın On iki Havarisinden biri) kendi İncil'inde de (Yeni Ahit'in dördüncü İncil'i olan Yuhanna İncili'ni yazmış) belirttiği üzere, Hz. İsa, annesi Meryem'i ve en çok sevdiği havarisi Yuhanna'yı birbirlerine emanet etmiş. Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesi olayından sonra, Aziz Yuhanna, Meryem Ana'yı da alarak Efes dolaylarına gelmiş. Meryem Ana'nın Efes'e geldikten sonra burada yaşadığına inanılmaktadır.

İsa'nın annesi Meryem'in son yıllarını St. Jean (Yuhanna) ile birlikte geçirdiğine inanılan, hastalara şifa aranan, adaklar adanan kilise, 90'ların sonuna doğru Hristiyan dünyası için resmi bir Hac merkezi olarak ilan edilmiş. Meryem Ana Evi, Müslümanlarca da kutsal sayılır ve ziyaret edilir. Kuran-ı Kerim, Meryem suresi ile Meryem Ana'yı kutsanacak bir şekilde dile getirmiştir.

Aşağıdaki fotoğraf 2006 senesine ait ve maalesef Meryem Ana Evi gezimizin de tek fotoğrafı. 
Meryem Ana Evi'nin 1800'lerde keşfedilmesi, Efes’e hiç gelmemiş, Almanya'dan hiç dışarı çıkmamış, Anne Catherine Emmerich isimli bir rahibenin gördüğü rüya ile başlar. Rüyalar birbirini izler ve rahibe, ''Meryem Ana Evi'nin, Efes şehrinin arkasındaki dağda olduğunu, hem Efes'i hem denizi gördüğünü, serin kaynak suyu bulunduğunu'' söyler. Bütün bu rüyalarını bir kitapta toplar. “Hazreti Meryem'in Hayatı” adını verdiği kitap, Hristiyan dünyasında büyük ilgi görür. Vatikan, bu kitaptan yola çıkarak, Meryem Ana'nın evini aramaya başlar. 1891 yılında Lazarist papazlar, Alman rahibe Emerich'in rüyası üzerine ve araştırmaları sonunda, Meryem Ana'nın son günlerini geçirdiği evin bu yer olduğunu ortaya çıkarır.

Müslümanlarca da kutsal sayılan evde, Papa VI. Paul'un 1967'deki ziyaretinden sonra, Hristiyan dünyasında 15 Ağustos tarihinde Meryem'in göğe yükseldiğine inanılır ve Meryem Ana Evi'nin bahçesinde geleneksel olarak her yıl bu tarihte ayin düzenlenir.

İzmir Selçuk ilçesine 9 kilometrem mesafedeki Meryem Ana Evi, Efes Antik Kent'ten çıkıp Yedi Uyuyanlar (birazdan bahsedeceğim) yönünde, Bülbül Dağı üzerinde yer alıyor. Yol üzerinde Meryem Ana Evi'ne yaklaşık 6 km kala bu heykel karşılıyor öncelikle sizi.
Meryem Ana Evi, yerli ve de özellikle yabancı turistlerce çok rağbet edilen bir yer olduğundan buraya özel turlar da yapılıyor. Girişte hediyelikçilerin ve kafelerin olduğu alanı geçip genişçe bir bahçeye çıkıyorsunuz. Bahçede anahtar şeklinde bir vaftiz havuzu bulunuyor. Hristiyan inancına göre, dünyaya günahlarıyla beraber gelen bebekler, bu anahtar şeklindeki havuzda vaftiz ediliyor ve bu anahtar da bebeğe cennetin kapısını açıyormuş. Ve yön levhalarıyla Meryem Ana Evi'ne doğru ilerliyorsunuz.
Burası bir ibadethane olduğundan, her yerde, ''Meryem Ana Evi ve civarı kutsal bir alandır. Ziyaret esnasında uygun bir davranış tarzı, sükunet ve düzgün bir kıyafet rica olunur'' şeklinde uyarıcı tabelalar ile Meryem Ana ve evi ile ilgili bilgilerin yer aldığı panolar bulunuyor.
Bahçede ilerlediğinizde Meryem Ana'nın bronz heykelini görüyorsunuz.
Heykelin biraz ilerisinde, kiliseye çevrilmiş Meryem Ana Evi bulunuyor. Kilisenin içinde çekim yapmak yasak bunu da belirteyim hemen. 
Meryem Ana Evi'ne, girişte bağış yaparak alınan mumlar, çıkışta kilisenin yanındaki bu alanda yakılarak dilekte bulunuluyor. Mumların dikildiği yerin karşısında Meryem Ana'ya övgü duası kürsüsü ve sol tarafta da burada evlenmek isteyenler ve de yapılan ayinler için ayrılmış bir alan var.
Meryem Ana Evi'nden aşağı inen merdivenlerin bitiminde, aşk, para, sağlık getirdiğine inanılan ve kutsal sayılan 3 bölümlü çeşme ile peçete, bez, ip, kurdele gibi şeylerin bağlanıp, dileklerin yazılıp asıldığı duvar var.
Biz dilek duvarını da ziyaret ederek Meryem Ana Evi gezisinin sonuna geliyoruz.

Meryem Ana Evi 
Adres: Atatürk Mahallesi, Meryemana Mevkii, Küme Evler, Selçuk/İzmir
Telefon:0232 894 10 14

Yedi Uyuyanlar Mağarası ve Efsanesi
Biz, Meryem Ana Evi'nden önce Efes Antik Kenti gezip geldiğimiz için buranın bir diğer görülecek yeri olan Yedi Uyuyanlar'a uğrayamadık vakit darlığından. Ama vakitlice gelip gezecekler için Yedi Uyuyanlar ile de ilgili kısa bir not paylaşayım.
Yedi Uyuyanlar Mağarası'ndan hem İslam dininde hem de Hristiyanlıkta söz edilir. Yedi gencin uyuduğu mağara olarak bilinen Yedi Uyuyanlar Mağarası ve efsanesi farklı şekillerde anlatılsa da en bilindiği şu şekildedir:

M.S. 250 yılı civarında, İmparator Decius zamanında yaşayan yedi genç, imparatorun kendisini Tanrı ilan etmesine itiraz ettikleri için kurban edilmekten korkarak, yaşadıkları yerin (Efes) yakınlarındaki bir mağaraya sığınır. Romalı askerler, onları takip eder, mağarayı bulur ve mağaranın girişini taş ve harçla kapatır. Mağaranın girişine de, "Yedi Kafir'in ölüme terk edildiklerini" bildiren bir levha bırakırlar. Çaresiz gençler orada mucizevi bir uykuya dalar. (Kur'an-ı Kerim Kehf Suresi 25. ayette uyku süreleri 309 yıl  olarak geçiyor). Yüzyıllar süren uykularından mucizevi bir şekilde uyanan gençler acıkır, içlerinden biri yiyecek almak için şehre iner. Roma İmparatoru Decius’un değil, II. Theodosius’un zamanında olduklarını ve uykularının zannettiği gibi 1 gece sürmediğini anlar. Mağaraya geri dönüp öğrendiklerini arkadaşlarına anlatır ve 7 genç bir daha uyanmayacak şekilde tekrar uyumaya karar verirler. Yedi gencin ölümünden sonra gömüldükleri mağaranın üzerine bir kilise inşa edilir.
Yedi Uyurlar'ı tasvir eden Ortaçağ el yazması.
Yedi Uyuyanlar'ın yüzyıllar süren uykularının geçtiğine inanılan mağara. 1927-28 yıllarında yapılan kazılarda, bir kilise, yüzlerce mezar bulunmuş. Mezarlarda ve kilise duvarlarında kutsal kabul edilen Yedi Uyuyanlar’a yazılmış yazıtlar vardır.
Yedi Uyuyanlar Mağarası, Efes Antik Kent'e çok yakın olan Panayır Dağı eteklerindedir. Yolunuz düşerse buralara uğramadan dönmeyin derim.