Side tatilimizde, Side Antik Kenti ve Aspendos Antik Tiyatro'dan sonra, Antalya'ya 80 km., Side'ye 7 km. uzaklıkta olan Manavgat'a uğrayıp, Manavgat Nehri üzerinde bulunan Manavgat Şelalesini de gezme fırsatımız oldu. 2006 senesindeki ziyaretimizin üstünden geçen 9 senede bir takım yenilikler yapılmış şelale alanında. 2014 senesinde Manavgat Şelalesi için Kentsel Tasarım Projesi kapsamında restoranlar, kafeler, otoparklar, özgün hediyelik eşya satış üniteleri, modern tuvaletler, özgün kimliğine uygun prestijli giriş kapısı, seyir terasları, fotoğraf çekim noktaları oluşturulmuş. Unutmadan yazayım giriş için cüzi bir ücret ödüyorsunuz.
Öncelikle 2006 senesine ait fotoğraflarımı paylaşayım. Şelaleden sonra bir gezi rotamız daha olduğu için o zaman ki Manavgat Şelalesi gezimizi kısa kesmişiz. Çok fotoğraf çekmemişiz şelalede. Sadece seyir terasına ait bu fotoğraf kalmış şelale hatırası.
Manavgat Şelalesi
Manavgat ilçesinin 3 km. kuzeyinde bulunan Manavgat Şelalesi, Batı Toroslar'ın doğu yamaçlarından doğup Sorgun bölgesindeki boğaz üzerinden Akdeniz'e karışan ve yeraltı sularından beslenen 93 kilometre uzunluğundaki Manavgat Nehri üzerinde olup, şelalenin yüksekliği ortalama olarak 3-4 metre civarındadır. Az bir yükseklikten dökülmesine rağmen geniş bir alan üzerinde yüksek bir debiyle akar ve gürül gürül akışı ile görülmeye değer bir manzara oluşturuyor. Nehrin üzerinde Manavgat ile Oymapınar olmak üzere iki adet baraj bulunuyor.
Birçok balık ve kuş türüne ev sahipliği yapan Manavgat Nehri, aynı zamanda ağaç türü ve zengin bir bitki çeşitliliğine de sahip. Şelalenin seyrinin en güzel olduğu ve de fotoğraf çekmek için en çok rağbet edilen seyir terasına geldiğinizde ayaklarınızın taşan şelale sularından ıslanmasına hazır olun. O yüzden şort, kapri tarzı kıyafet ve sandalet, terlik tarzı ayakkabı seçimi yapmanızı tavsiye ederim.
Manavgat Şelalesi park alanı içinde restoranlar, kafeler, hediyelik eşya dükkanları, seyir terasları, fotoğraf çekim noktaları bulunmakta. Ayrıca şelalenin hemen yanı başında doğa ile iç içe piknik yapabilir ve çevresindeki lokantalarda taze balık yiyebilirsiniz. Doğa sporları sevenler içinde rafting ve kano gibi su sporları imkanı da bulunuyor.
Manavgat şelalesi gezimizden detaylar bu kadar. İzlenimlerime gelince: Şelalenin manzarası, akarken çıkardığı coşkulu ses, temiz hava muhteşem. Çok yüksekten düşen bir şelale olmamasına rağmen güçlü bir akışı var. Özellikle şelalenin döküldüğü yerdeki seyir terasından, şelalenin akan suyunun serinliğini hissedebiliyorsunuz. Bu alan şelaleye en yakın nokta olduğundan biraz yoğun. Şelaleye geldiğinizde yeme, içme, dinlenme haricinde sırf şelaleyi izlemek, nehir boyunca kısa bir yürüyüş yapmak ve fotoğraf çekmek için maksimum 45 dakika bilemedin 1 saat bile yeter de artar.
Biz Manavgat Şelalesinden sonra başka bir gezi rotasına doğru yola çıktık, Köprülü Kanyon'a gitmedik. Ama Manavgat'a kadar gelmişken Köprülü Kanyona gitmemek, gidip de rafting yapmadan dönmek olmaz diyerek buradan da kısaca bahsedeyim ilgilenenlere.
Köprülü Kanyon
Isparta'nın Sütçüler ilçesinde başlayan ve Antalya'da denize dökülen, Manavgat ilçesi Beşkonak Beldesi sınırları dahilinde milli park statüsünde yer alan, yaklaşık 40 bin hektarlık bir alana kurulu, dünyaca ünlü rafting yapılan ırmakların başında gelen Köprüçay'ın geçtiği bir bölge burası. Bölgenin başlangıcında iki adet tarihi köprü bulunmakta, Köprülü Kanyon ismini bu köprülerden almış.
Özellikle de rafting denince akla ilk gelen yerlerden biri olan Köprülü Kanyon'da raftingin yanı sıra doğa yürüyüşleri, jeep safari, kanyon turları, bisiklet turları gibi birçok aktivite yapılıyor. Bölgede rafting hizmeti veren çeşitli firmalar var. İster rafting yapmak için ister doğa ile iç içe keyifli vakit geçirmek için Köprülü Kanyon'u gezebilirsiniz.