Cunda Adası Nerede? Cunda Adasına Nasıl Gidilir?

Taş evleri, tarihi mekanları, deniz-kum-güneş üçlemesi ve doğasıyla Alibey Adası, bilinen adıyla Cunda Adası. Ayvalık tatilimizde Sarımsaklı Plajı ve Şeytan Sofrası sonrası Cunda Adasına da günübirlik de olsa gitme fırsatım oldu. 

Cunda ve Alibey İsminin Hikayesi
Cunda isminin kökeni, Türkçe ''Yaban atı'' anlamına gelen ''Yunt'' kelimesine dayanıyor. Piri Reis'in Kitâb-ı Bahriye eserinde de Ayvalık Adaları'nın bütünü için "Yund Adaları" adı kullanılmış. Adanın isminin Alibey olarak değiştirilmesinin sebebi, 1922'den sonra, Kurtuluş Savaşı sırasında padişahın ''Yunanlılara teslim olun'' emrine karşı çıkan ve silahlı mücadeleye girişen ilk birliğin kumandanı olan Yarbay Ali Çetinkaya'ya ithaf edilmesidir. 
Cunda Adasının Coğrafi Konumu ve İdari Yapısı
Cunda Adası, idari bakımdan Balıkesir'in Ayvalık ilçesine bağlı bir ada. Ege Denizi'nde bulunan, Gökçeada, Bozcaada ve Uzunada'dan sonra 4. büyük ada olan Cunda Adası, Ayvalık koyundaki Ayvalık Adaları olarak adlandırılan irili ufaklı 22 adanın içerisinde yerleşime açık tek ada aynı zamanda. 

Cunda Adasının yüzölçümü arama motorunda 26,8 km² olarak görülüyor (Birçok kaynak 24 km² olduğunu yazıyor). 2000 yılı verilerine göre, Adanın yerli halk nüfusu 3.000, fakat bu rakam yaz aylarında 6-7 kat artıyor. Eski bir Rum kasabası olan Cunda Adasının nüfusunu, Girit ve Midilli'den mübadele ile buraya göç eden Türkler oluşturuyor.

Cunda Adasına Ulaşım
Ayvalık ile Alibey Adası'nın arasındaki bağlantı iki ayrı köprü ile sağlanıyor. Alibey ve Lale adalarını birleştiren ve Dolap Boğazı mevkiinde bulunan Cunda Köprüsü "Türkiye'nin ilk boğaz köprüsü" olarak biliniyor. 54 metre uzunluğundaki bu köprü, İstanbul'daki Boğaziçi Köprüsü'nden 9 yıl önce 1964'te hizmete girmiş. Lale Adası ve Ayvalık'ı ise 1817 yılında denizin doldurulmasıyla yapılan 700 metrelik hemzemin bir köprü-yol birbirine bağlıyor. Cunda Adasına, Balıkesir - Ayvalık üstünden karayolu ile, Yenikapı – Bandırma İDO deniz otobüsüyle deniz yolu ile,  Balıkesir Edremit Koca Seyit Havalimanı vasıtasıyla hava yolu ile gidebilirsiniz. Deniz ve hava yolu ile gelecekseniz önce Ayvalık'a sonra Cunda Adasına geçmeniz gerekecek.
Alibey Köprüsü
Ayvalık Lale Adası Geçiş Köprüsü
Cunda Adası Konaklama
Cunda Adası 1976 yılında sit alanı kabul edilmiş. Konaklama yerleri genellikle butik otel şeklinde olup, konaklama için eski taş evler restore edilip otel, motel, butik otel, apart otel ve pansiyona dönüştürülmüş. Yani 5 yıldızlı, her şey dahil sistem, lüks otel bulamazsınız. Bir gezi sitesinin Cunda Adası konaklama listesi sıralamasında, Fikret Bey Konağı, Güle Cunda, Kapya Cunda Otel, Ortunç Hotel, Cunda House Küçük Otel, Sukha Cunda Otel, Cunda Otel Labris, Cunda Özerbey Konağı, Cunda Mira Butik Otel ve Otel Svila gibi işletmeler ilk 10'da yer alıyor. Konaklama için farklı alternatifler de var tabi.
Cunda Adasında Yapılacaklar
Ada'nın sembol mekanlarından Taş Kahve'de kısa bir yorgunluk molası verip kahvenizi yudumlayabilirsiniz.
Cemal Usta dondurmacısında, meşhur sakızlı Girit dondurmasını tadabilirsiniz. Lokma tatlısını denemeyi unutmayın.
İskeledeki balık lokantalarında leziz mezeler eşliğinde balığınızı yiyebilirsiniz. Adanın, Ayvalık Tostu, Lokması, Girit Mezeleri, Papalina Balığı, Damla Sakızlı Kahvesi, Sakızlı Kurabiyesi, Lor Tatlısı, Koruk Suyu ve Kavunlu Dondurması meşhur, onu da belirteyim.
Adanın farklı yerlerinde konumlanan, Çataltepe Plajı, Arka Deniz Plajı, Duba Plajı, Sobe Plajı, Ortunç Koyu, Patriçya Koyu, Pateriça Koyu ve Maden Adası gibi plaj ve koylarda deniz keyfi yapabilirsiniz.
Yedik, içtik, denize girdik, nereleri gezebiliriz derseniz? Anelemmatik Güneş Saati, Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı, Cunda Yel Değirmeni, Rahmi M. Koç Müzesi, Cunda Tarihi Pazarı, Panaya Kilisesi, Çamlı Manastır, Ayışığı Manastırı ve Ayos Apostolos Manastırı gezilebilecek yerler listenizde olmalı. 
Dar ve kıvrımlı taş sokaklarıyla, konaklarıyla, cumbalı taş evleriyle, doğasıyla, havasıyla, doğal güzelliğiyle gözlere şenlik, gönüllere huzur veriyordu Cunda Adası bizim gittiğimiz tarihlerde (Bu bahsettiğim 2004 senesine ait gözlem tabi). Ancak burası da popülerleşmeden dolayı yapılaşmadan ve kalabalıktan nasibini alıyor yavaş yavaş. Yaz nüfusunun yoğun olması sebebiyle, eğer deniz tatili yapmayacaksanız, en güzel aylarının ilkbahar ve sonbahar ayları olduğu söyleniyor, bu da bonus bilgi olsun.