Antik Köy Kendin Pişir Kendin Ye

Aile dostlarımızla bir araya gelebileceğimiz açık, güneşli, güzel havanın tadını çıkartabileceğimiz bir yer arıyorduk. Aklımızda olan bir mekanı internette ararken tesadüfen Antik Köy'ü bulduk. İnternet sitesinden fotoğraflarına bakınca mekan hoşumuza gitti. Bir de telefon açıp bilgi alalım dedik. Telefondaki görevli, Çatalca girişinde Antik Köy 1 ve Çatalca çıkışında Antik Köy 2 olmak üzere 2 farklı mekanları olduğunu söyleyip kısaca her ikisi hakkında bilgi verdi. Anlattıklarından anladığım kadarıyla; Antik Köy 2, Antik Köy 1'den daha büyük bir alana kuruluymuş. Antik Köy 2'de çocuklar için daha büyük bir hayvanat bahçesi bulunuyormuş. İlk defa geleceksek pazar yerine cumartesi gelmemizi tavsiye etti, pazar günleri malum artık her yer kalabalık, yoğun. Cumartesi günleri daha sakin ve rahat oluyormuş mekan. Bunun haricinde kahvaltı, mangal, salatalar, içecekler ile ilgili fiyat bilgisini verdi. Gelmeyi düşünürsek özellikle pazar için rezervasyon yaptırmamızın bizim için kolaylık olacağını belirtti. Zaten biz de cumartesi için düşünüyorduk isabet oldu bu tavsiye. 

Antik Köy, ilk olarak 20 yıl önce Çatalca yolu üzeri, Ahmediye mevkiinde işletmeye açılmış. Çatalca çıkışı Doktor Çeşme mevkiinde yer alan Antik Köy 2 tesisi ise daha sonra açılmış. Tesislerde açık büfe köy kahvaltısı, et-mangal ve çeşitleri, semaverde çay, nargile, tahinli-cevizli kabak tatlısı, av bıldırcını, Hamsiköy Sütlacı, kara kazan kavurma, pişi hamur gibi yiyecek, içecek çeşitleri var. Ve alkolsüz bir mekan. İsteyen açık büfe kahvaltıya isteyen de mangala gidebilir, at ve ponylerle gezinti yapabilir.

Ulaşım anlamında Antik Köy 1 çok daha rahat çünkü Çatalca girişinde yol üstünde hemen sağ tarafta. Ama Antik Köy 2, Çatalca merkez çıkışında, adres tarifi sormayı gerektiren bir yerde. Biz de öyle yaptık tabi.

Antik Köy 2'de, açık büfe kahvaltı ve mangalın haricinde köy kahvehanesi, okey-tavla salonu, yapay şelale, alabalık göleti, hayvanat bahçesi, at, eşek ve deve turları, çocuk oyun parkı, kale, kapalı restoran, hamaklar, yer sofraları gibi hizmetler de var ayrıca.
Otopark anlamında sıkıntı yaşamayacağınız bir yer, çok büyük bir alan otopark için ayrılmış ve ücretsiz. Kapıda otopark görevlisi de var. Otopark girişinde yumurta, ekmek gibi doğal ürünler satan küçük bir tezgah var. Otoparktan çıkıp sola döndüğünüzde Antik Köy 2 tabelası sizi karşılıyor. Kapıda da bir görevli bulunuyor.
İlk girişte bile İstanbul'un kalabalığından, karmaşasından, kirliliğinden uzaklaştığınızı hissedebiliyorsunuz. Girişte dekoratif pek çok şey dikkatimi çekmişti. Es geçmeyip fotoğrafladım birçoğunu ben de.
Giriş kapısının hemen sağ tarafında tavuk ve horozların olduğu bir alan, onun hemen yanı başında da bir deve var. Giriş kapısından sola devam ederseniz mini hayvanat bahçesini gezebilirsiniz, ben bulunan bütün hayvanların fotoğrafını çektim, yazımın devamında bahsedeceğim ayrıca.
Girişten itibaren oturma alanları başlıyor ama biz biraz daha aşağı kısımlara gidelim istedik. Giriş kapısının hemen karşısındaki bu kemerli alandan özellikle bebek arabalı aileler ya da engelliler yararlanabilir. Merdivensiz, hafif eğimli bir yokuşla aşağı inilebiliyor buradan. Kemerli kapının devamında sağlı-sollu yol boyunca konumlandırılmış, gece aydınlatmada kullanılan eski usul gaz lambaları var ama gazla değil ufak ampullerle elektrikle çalışıyor bunlar.
Kemerli girişten ve lambalı yoldan geçince solda bu yer sofralı alanın olduğu yer var. Daha aşağı kısımda bulunan çocuk parkının yanındaki masalarda oturmak istedik ama henüz kahvaltı devam ettiği için masalar doluydu. Görevlilerden biri masalardan birinin kalkmak üzere olduğunu söyleyince biz de burada kısa bir mola vermiş olduk.
Şimdi tekrar dönelim girişe, kemerli kapının yanında bulunan bu köy kahvesinden de merdivenli bir yol var aşağı kadar.
Köy kahvehanesinin hemen önünde de bu yapay şelale var. Şırıltısını duymak, akışını izlemek bile huzur verici. Aşağı kadar şelale boyunca oturma alanları da mevcut.
Şelalenin bitiminde soldaki merdivenli iniş ve sağ taraftaki hafif eğimli yokuş iniş birleşiyor, aynı alana çıkıyor ikisi de.
Aşağı kısımda çocuk parkının hemen karşısında küçük bir kale var. İçinden merdivenle yukarı çıkılıyor. Yani kaleye çıkıp etrafı seyredebilirsiniz ama o gün bakım vardı sanırım, biz çıkamadık o yüzden.
Şelalenin bitiminde sağ ve sol tarafta iki ayrı oturma alanı var. Sağ taraftaki oturma alanları, kalenin ve çocuk parkının olduğu bölüm.
Buranın hemen girişinde de sevimli ponyler için bir yer yapılmış. Bebek bakım odası, kadın ve erkek tuvaletleri de bu alanda.
Erkek tuvaleti fotoğrafın sağ tarafında kalıyor, yani kadın tuvaletinin hemen solundan dönünce, arada biraz ileride. Bebek bakım odası diye ayrılmış bölüm çok fazla işlevsel değil. İçinde fotoğrafta görülen bir bank, lavabo ve çöp kovası haricinde bir şey yok ama kötünün iyisi en azından düşünülmüş deyip işimizi görüyor. 
Çocuk oyun alanındaki kaydırağı metal olmasından dolayı sevmedim. O gün, birkaç çocuk bu kaydırak yüzünden mustarip oldu, kimi başını çarptı kimi popo üstü sert düşüş yaptı. Ahşap çevreyle, doğayla uyum olsun diye güzel düşünülmüş ama ben ahşap oyun alanlarını çok sevmiyorum özellikle eskimiş, uzun yıllar kullanılmış olanları. Ahşabın kıymıkları varsa çocukların canını acıtır gibi bir his oluşuyor ben de hep. 
Bu plastik kaydırak daha küçük yaş grupları için. Bir de 3'lü, plastik, emniyet kemerli salıncaklar var küçük yaş gruplarına yönelik.
Mama sandalyesi, servis açılan masanın yanındaydı hemen. Servis açılırken görevli onun da bir kırıntılarını temizledi. Kullanmaya gerek kalmadı. Bizim 2 numaralar, kızlar da masada sandalyede oturmak istediler. Neredeyse tüm masaların yanında ya da yakınında hamak var, keyfini çıkartabilene ne mutlu. Biz 4 çocuk peşinde koşmaktan pek keyfini süremedik. Fotoğraf çekilmiş olmak için bir oturup kalktık sadece.
Otantik kıyafetli, görevli garsonlar. 2 aile için 2 masa birleştirildi ve masamız servise hazırlanıyor.

Masamız servise hazırlanırken beyler ,kasap bölümüne et seçmeye gittiler. Burada kilo usulü kırmızı ya da beyaz istediğiniz eti seçebileceğiniz gibi porsiyon olarak da alabiliyorsunuz. Eminim en çok merak ettiğiniz şeydir, fiyatı ne kadar? 
2024 Senesi Menü Fiyatları: Açık büfe kahvaltı kişi başı 600 TL, Kırmızı et-köfte kilo 2000 TL, Beyaz et kilo 1100 TL. Bu fiyatlara ek olarak mangal ve servis ücreti de ayrıca alınıyor.
Gitmeden önce muhakkak arayıp güncel fiyat bilgisi alın ve de gelen hesabı kontrol edin. 
Etinizi seçtikten bir süre sonra sürekli ortalarda dolaşıp masalara mangal yetiştirmeye çalışan bir görevli, masanıza mangalınızı kullanıma hazır bir şekilde getiriyor. Etin yanında isterseniz domates ve biber getiriyorlar, mangalda közleyebilir ya da ekmeğinizi kızartabilirsiniz.
Yemek faslından sonra eritmek için mekanı gezmek iyi bir fikir. Burada oturma anlamında birden çok konsept var, yer minderli sofralar, banklı ya da sandalyeli masalar gibi.
Girişteki dekoratif objeler bu alt bölümde de var.
Yukarıda yazmıştım yapay şelalenin bitiminde sağ ve sol tarafta oturma alanları var diye. Burası sol tarafta kalan bölüm.
Kazanlarda o gün birinde haşlama birinde keşkek varmış.
Hayvanat bahçesinin olduğu bölüm yukarıda ilk giriş kapısının hemen solunda. Mini hayvanat bahçesinden kareler.
2024 Senesi Hayvanat Bahçesi Giriş Ücreti: Hayvanat bahçesi her gün ziyarete açık. Giriş ücreti kişi başı 200 TL. 3 yaşına kadar olan çocuklardan ücret alınmıyor.
At ve pony turlarının yapıldığı alan. Bunun için jeton almak gerekiyormuş. 1 jeton 10 TL ve sanırım alan içinde bir tur yaptırıyorlar, siz yine de sorun öğrenin önce. 
2024 Senesi At Binme Ücreti: 2 Tur 150 TL
Ve Antik Köy'e veda zamanı. Otopark olarak ayrılan alanın en sonundan bu fotoğraf. Gelirken ne olur ne olmaz diye yanımızda çocuklar için uçurtma, top getirmiştik. Bu alanı da böyle boş ve çimenlik bulmuşken değerlendirelim istedik. Rüzgar çok olmadığından uçurtmamız uçmadı, bari top oynayalım, çimlerde koşturalım dedik. O sırada otopark görevlisi top, uçurtma vs. oyunların arabalara zarar verebileceği düşüncesi ile oynanmasına izin verilmediğini söyledi. Aslında haklı olabilir ama şu fotoğrafa bakınca nasıl kocaman bir alanın boş olduğunu görürsünüz. Biz tatlılıkla biraz izin istedik ve çocuklarla çayırın, çimenin, otun keyfini çıkarttık.

İstanbul'un trafiğinden, kalabalığından, gürültüsünden, kirliliğinden bir süreliğine de olsa uzaklaşmak, açık havada, ağaçlar altında, oksijeni içine çekmek isteyenler için ideal bir yer Antik Köy 2. Tabi fiyatları göz önüne alırsak aynı şeyi yazamayacağım. Gelmek isteyenlere, geleceklere eğer imkanları varsa cumartesi gelmelerini ve gelmeden önce muhakkak arayıp fiyatlar hakkında bilgi alıp öyle gelmelerini tavsiye ederim.