Tarihi Salı Pazarı - Kadıköy Kent Meydanı

İstanbul'da salı pazarını bilmeyen yok gibidir herhalde. Daha önce Kadıköy Altıyol'da boğa heykelinin arkasındaki ara sokak ve devamına kuruluyordu. Ama hem sokaklarının dar olması hem sadece çevreden değil yakın muhitlerden, çevre illerden gelenlerin oluşturduğu kalabalık yüzünden yerine sığmaz oldu pazar. Belediyenin pazar yeriyle ilgili başka planları olması da sebep gösterilerek bulunduğu yerden kaldırıldı ve şimdiki yeri tahsis edildi. Ulaşım anlamında her ne kadar eski yeri kadar rahat olmasa da yine de ulaşılmaz bir yerde de değil.

Derin, ben, annem 3 nesil bir arada gittik salı pazarına. Gezdik, yorulduk, dinlendik, yedik, içtik, tekrar gezdik, bol bol fotoğraf çektim. Biz Kadıköy'den Kartal istikametine giden D100 karayolundan geldik. Zaten hangi vesaite binerseniz binin salı pazarının orada ineceğim deyin yeter.

Pazara giren sokağın bulunduğu cadde Akasya AVM'nin görünen bu kısmıyla karşı karşıya. Ve pazara giren sokağın hemen başında Kadıköy Erkek Anadolu İmam Hatip Lisesi Pansiyonu var.
Sokağın en başında Tarihi Salı Pazarı tabelasını göreceksiniz zaten. Pazarın 2 giriş çıkış noktası var. Biz E-5 tarafındaki 1 no'lu girişten girdik, girişte küçük bir alan otopark olarak ayrılmış.
1 no'lu girişin hemen başında sol tarafta dinlenme, yeme, içme, mola yeri olan Uğur Cafe var, aynı cafe pazarın bitiminde, 2 no'lu giriş-çıkış kapısında da var.
Ve pazar turu başlıyor.
Bebek ve çocuk kıyafetleri. Şu esprili bodyler harika.
Bu figürlü bebek çorapları çok sevimli.
Mağazalardan pahalı tütü almak yerine burada alt-üst takımına 20-25 TL arası ödeyebilirsiniz.
Bu sene, bizim fosforlu tabir ettiğimiz yeni neslin neon dediği renklerde, ayakkabılar çok moda sanırım.
Çok fazla fotoğraf çekmesem de erkek giyimi de es geçmedim ben.
Yanında çocuğu olup da başından ayrılamadığı oyuncak tezgahları.
Ve ergeni, genci, orta yaşlısı, yaşlısı kadınlar için olan her şey. Üst giyim, alt giyim, iç giyim, çorap, şapka, saat, parfüm, kozmetik aklınıza ne gelirse.
Her yerde ayakkabı, renk renk, göz alıcı.
Çantalar rengarenk.
Bir de bu sene aynalı gözlükler çok popüler.
Boy boy, renk renk, şekil şekil saçlar, peruklar, kaynaklar, çıt çıtlar, postişler.
Tezgahı görmeseniz de yanından geçerken, burnunuza işleyen parfüm kokusunu hemen alabilirsiniz.
Altları mıknatıslı harf süsler. Ben ablamla ilk gittiğim zaman EGEMEN ve DERİN harflerini almıştım. Buzdolabıma taktım. Kendi adımı görünce de hemen fotoğrafladım.

Doğum günü süslemeleri, el pankartları, fotoğraf çekme çerçeveleri, pinyatalar, maytaplar, baskılı kağıt tabaklar, bardaklar.
Evsel her şey. Biblolar, çiçekler, dekoratif eşyalar, kahvaltılık, servis ve yemek tabakları, bardaklar, tencereler, banyo-çamaşır-kirli sepetleri, çatal-bıçak-kaşık gibi mutfak malzemeleri, korseler, banyo havluları, ütü masası bezleri bunlar akıllıymış nasıl oluyorsa artık sormayı unutmuşum. Danteller, halılar, kilimler, yolluklar, paspaslar, stor-ip-tül perdeler, masa örtüleri, düğmeler.. Aklınıza ne gelirse var.
Parça kumaşlar. Asıl kumaş pazarı cuma günü yine burada kuruluyor.
Giyim pazarı çektiğim fotoğraflardan ibaret değil tabi ki de, herkese, her keseye göre daha o kadar çok çeşit şey var ki.

Ben simit tezgahını çekmek isterken simitçi çocuk ''abla hep tezgahı çekiyorsunuz, bir kere de beni çekin, koyun internete'' deyince bana çekmek, O'na da poz vermek düştü. Simit, pazarı dolaşırken ayak üstü atıştırmalık için birebir. Alışveriş arabasıyla dolaşan su satıcısı bile kolay yolunu bulmuş baksanıza.
Ve sebze, meyve, kahvaltılık, baharat bölümü.
Pazarın 2 no'lu giriş-çıkış kapısı. Pazarın 1 ve 2 no'lu kapılarının girişlerinde birer WC var, kadın-erkek ayrı,turnikeli.
Yazımın ilk başında yazdığım yeme, içme, dinlenme, mola yeri olan Uğur Kafe'nin 2. şubesi. 2 no'lu çıkış kapısının hemen yanında. Buradaki şubesinde gözleme yapılıyor, giriştekinde yok mesela. Ve alan olarak biraz daha büyük burası. Gözlemenin yanında her iki kafede de tavuk döner, tost gibi yiyecekler de var. Gözleme için önce kasadan ödeme yapıp, gözleme kağıtlarınızı alıyor, sonra sıraya giriyorsunuz. Eğer yanınızda biri varsa bir kişi oturmaya yer ararken, diğeri gözleme sırasına girsin benden tavsiye.
Gözlemede 3 hanım durmadan, ara vermeden çalışıyor. Biri hamurdan yufka açıyor, diğeri iç malzemesini ekleyip saca yerleştiriyor, bir diğeri de sac başında gözlemeleri pişirip servis ediyor. Ve bize de afiyetle yemek düşüyor.
Yemek molasının bitiminde 1 nolu kapıya doğru geze geze ilerleyip,pazar turunu tamamlıyoruz.

Eğer İstanbul'da oturup tarihi salı pazarını gezmediyseniz bir kere bile olsa muhakkak görmenizi tavsiye ederim. Tabi öğleden sonraki kalabalığa kalmamak lazım....

GÜNCEL BİLGİ: Kültür ve Rekreasyon Merkezi Kentsel Tasarım Projesi çalışmaları sona eren ve yeni yerine taşınan pazar ile ilgili bilgilere Kadıköy Yeni Salı Pazarı yazımdan ulaşabilirsiniz.