Öncelikle hemen belirteyim teknoloji karşıtı değilim, yerinde ve amacında kullanıldığı sürece faydasını görüyor, teknolojinin nimetlerinden de yararlanıyorum. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte televizyon (hem de en incesi), bilgisayar (en son modeli, laptop değil mübarek, hem dokunmatik hem tablet), akıllı telefon (Elmanın 6'sı herkeste var, 7 çıksın 7'yi alırız, o da olmazsa Galaxy 5,6,7 de olur), tablet (onun adı tablet değil aypet, malum elinde tableti olan herkes bir aypet (iPad) tutturmuş gidiyor, görgüsüzlük, görmemişlik diz boyu) gibi bir sürü alet hayatımıza ve evlerimize girdi.
İnsanlar sosyal bir hayattan çıkıp asosyal bir yaşam sürmeye başladı. İlişkilerimiz sanallaştı. Kısa mesajlar, mailler, facebook, twitter, instagram, whatsapp, foursquare, linkedin, pinterest, youtube gibi sosyal paylaşım siteleri yeni iletişim yöntemimiz, tv dizileri, maçlar hayatımızın bir parçası oldu. Artık düşüncelerimizi, duygularımızı, yaptıklarımızı, yediğimiz, içtiğimiz, gezdiğimiz, gördüğümüz yerleri bu şekilde paylaşır, arkadaşlarımız, dostlarımız, akrabalarımız, tanıdıklarımızla sanal dünya üzerinden görüşür, can sıkıntısına akıllı cep telefonlarımıza yüklediğimiz oyunlarla zaman geçirir olduk. Ama bu arada yüz yüze ikili insan ilişkilerimizi yaşamayı unuttuk.
Çok değil bundan 19-20 sene önce henüz cep telefonları hayatımıza tam girmemişti, değil tablet bilgisayar bile her evde yoktu. İletişimimizi kablolu ev telefonları ya da dışarıda jetonlu ankesörlü telefonla yapar, uzaktaki sevdiklerimize mektup yazar, kart atardık. Şimdi bunların çoğu unutuldu, yerlerini kısa mesajlar, mailler aldı. Bu teknoloji tutkumuza çocukları da dahil ettik. Tabletlerimizi, akıllı telefonlarımızı, bilgisayarlarımızı çağa uysunlar diye ellerine verdik.
Sadece bunlar değil daha birçok elektrikli aleti hayatımıza soktuk. Aspiratör, bulaşık makinesi, buzdolabı, çamaşır makinesi, davlumbaz, derin dondurucu, fırın, kurutma makinesi, ocak, su sebili, blender, buharlı pişirici, çay kahve makinesi, doğrayıcı, rondo, elektrikli ızgara, barbekü, elektrikli tencere, ekmek kızartma makinesi, ekmek yapma makinesi, espresso/cappuccino/filtre kahve makinesi, fritöz, öğütücü, kıyma makinesi, katı meyve sıkacağı, mısır patlatma makinesi, mini/midi fırın, mikrodalga fırın, mikser, mutfak robotu, semaver, su ısıtıcı, tost makinesi, waffle makinesi, yoğurt yapma makinesi, yumurta pişirme cihazı, mutfak tartısı, televizyon, ev sinema sistemi, hoparlör, dvd oynatıcı, müzik sistemi, uydu alıcı, ütü, süpürge, şarjlı süpürge, hava temizleme & nemlendirme cihazı, dikiş makinesi, halı yıkama makinesi, saç şekillendirme cihazı, saç kurutma makinesi, epilasyon makinesi, tıraş makinesi, saç sakal kesme, tüy temizleme makinesi, ısıtıcı, portatif soğutucu, klima, vantilatör, oyun konsolu, yazıcı, modem, faks makinesi, telsiz telefon (yazarken ben yoruldum ) salondan mutfağa, banyodan yatak odasına, iş yerlerinden çalışma masasına kadar doldurduk her yeri bu aletlerle. Gelişen teknoloji ile birlikte biz de bu çağa ayak uydurduk yani.
Teknolojik Aletlerin Olumsuz Etkilerine Karşı Alınacak Önlemler
Yerinde, gerektiğinde kullanıldığı zaman hayatımızı kolaylaştıran bu teknolojik aletlerin faydaları olduğu kadar zararları olduğunu, sağlığımızı olumsuz etkilediğini de unutmamak lazım.P eki siz bu zararların farkında mısınız? Alacağımız bir kaç basit önlemle bu olumsuz etkileri en aza indirmek için neler yapılabilir biliyor musunuz?
İşte size bir kaç basit örnek:
- Elektrikli aletleri kendinizden mümkün olduğunca uzakta çalıştırın. Elektromanyetik etki mesafe ile hızla azalacaktır.
- Açma-kapama düğmelerinden tam olarak kapatılan aletler elektromanyetik dalga yaymazlar, ancak fişleri takılı olduğu sürece elektrik alanı oluşturmaya devam ederler. Bu sebeple mutlaka elektrikli cihazlarınızı ya açma kapama düğmesinden kapatın ya da fişini çekin.
- TV ekranlarından (ön ve arkasından) en az 2 m uzakta bulunun.
- Florasan lambalar en çok elektromanyetik radyasyon yayan aletler listesinde ön sıralardadır. Ekonomi (halojen ve floresan) lambaları mümkünse kullanmayın, kullanıyorsanız kendinizden uzakta tutun, gece lambası ve okuma lambası olarak kullanmayın.
- Yatağınızı EM alanlardan olabildiğince uzağa koyun.
- Dinlendirici bir uykuya geçmek için en ideal koşul yatak odasında TV ve radyo bulunmamasıdır.
- Elektrikli saat / radyo / alarmı başucunuzda bulundurmayın (pilli kullanmayı tercih edin).
- Yatak odasında başucunuzdaki duvarla komşunuzda bir elektronik aletin bitişik durmamasını sağlamaya çalışın.
- Mikrodalga fırın çalışırken en az 1 m' den uzakta durun. Gerekmedikçe kullanmayın.
- Elektrikli tıraş makinesini şarjlı kullanmayı tercih edin.
- Saç kurutma makinesinin manyetik alanı yüksektir bu nedenle, sürekli kullanmak yerine aralıklarla kısa süreli kullanın. Uyku düzeninizin bozulmaması için yatarken kullanmamayı tercih edin.
- Çamaşır / bulaşık vs. makineleri çalışırken yakınında bulunmayın.
- Elektrikli battaniye kullanmayın ya da yatmadan önce battaniyeyi ısıtıp, sonra fişten çekerek kullanın.
- Tüm VDU'lerin (TV, bilgisayar) arkalarında ki Elektromanyetik (EM) alan daha büyüktür. Komşunuzda bu aletlerin nereye yerleştiğine dikkat edin.
- Eğer evinizin karşısında anten varsa o cepheye bitişik odalarda değil de daha içte veya diğer cephelere bakan odalarda daha çok vakit geçirin. En azından çocukları bu cephelerden korunmuş odalarda yatırın.
- Kalp pili kullanıcılarında cep telefonu ve RF kaynakları etkili bulunmuştur.
- Bilgisayar monitörü alırken düşük radyasyonlu olmasına dikkat edin. Üzerinde “Low Radiation” etiketi bulunan monitörleri tercih edin ya da LCD monitörler kullanın çünkü LCD monitörler CRT monitörlere göre daha az radyasyon yayarlar.
- Bilgisayarınızdan ve özellikle de ekranından mümkün olduğu kadar uzak oturun. Ekranınız 17 inç veya üzerinde ise en az 70 santimetre, 14-15 inç ise en az 60 santimetre uzağında oturun.
- Bilgisayarınızın doğru topraklanmış olmasına dikkat edin. Ekran filtreleri görüntü kalitesine ve göz yorgunluğuna iyi gelebilir ama sadece topraklı filtreler elektromanyetik alanları biraz daha azaltabilir.
- Bilgisayar ve TV ekranlarının yanlarında ve arkalarındaki elektromanyetik alanlar çok daha yüksektir. Bu alanlardan en az 80-100 santimetre uzağında kimse bulunmamalı ve iş yerleri buna göre düzenlenmeli.
- Bilgisayarı kullanmadığınız zaman ekranını açma-kapama düğmesinden kapatın veya siz bilgisayarın yanından uzaklaşın. Bunun için öncelikle TCO ve MPR-II olarak nitelenen ekranları kullanmalısınız.
- Laptop bilgisayarlar (LCD ekran) şarjlı kullanıldığında düşük EM alana sahiptir (uzakta şarj edilmelidir).
- Bilgisayar kullanan gebe kadınlar, x-ışınlarından ve elektromanyetik radyasyondan korunmak için ekrandan en az bir kol boyu uzaklıkta çalışmalı.
- Fotokopi makinelerinden (yüksek manyetik alan) en az 50 cm uzakta durun.
- Elektrikli daktiloları kullanmadığınızda fişten çıkarın.
- Gerekmedikçe cep telefonları kullanmayın.
- Cep telefonu kullanmadığınız sürece kapalı tutun.
- Cep telefonunuzu pantolonunuzun cebinde veya üreme organlarınıza yakın yerlerde taşımayın.(Kalp üstü, bel ve göğüs gibi).
- Cep telefonu ile uzun görüştüğümüzde beyin sıvısının sıcaklığı 0.1 santigrat derece artıyor. Bu nedenle konuşmalarınızı mümkün olduğu kadar kısa tutun. Günlük konuşma süreniz 10 dakikayı geçmesin.
- Eğer telefonla konuşma çılgınıysanız kulaklık kullanmaya özen gösterin.
- Cep telefonunu kendinizden en uzak mesafeye bırakın. Tercihen 1 m.
- Cep telefonunu acil durumlar dışında vücudunuzda açık taşımamaya özen gösterin veya kapalı tutun, gerektiğinde siz arayın.
- Başkaları yakınınızda cep telefonu kullandığı zaman uzakta durmayı tercih edin.
- Cep telefonunuzu ilk açtığınız anda kulağınıza götürürseniz yüzde 50 daha fazla elektromanyetik radyasyona maruz kalırsınız. Bunun yerine telefonunuzu açtıktan birkaç saniye sonra kulağınıza götürmelisiniz.
- Telefon ile konuşurken baş parmağınızı cep telefonu ve kulağınız arasına koyun, telefonunuzun iyice kulağınıza yapışmasına engel olursunuz.
- Eğer telefonunuz çekmiyor ya da düşük anten seviyesinde gösteriyorsa arama yapmakta ısrar etmeyin. Eğer ısrar ederseniz, telefonunuz şebekeyi aramak için çok daha güçlü bir elektromanyetik alan yayacak, vücudunuz her aramada elektrik yüklemesine maruz kalacaktır.
- Yolda giderken cep telefonu ile konuşmayın. Cep telefonuyla geçtiğiniz güzergahta sürekli baz istasyonu değiştiriyor. Bu değişimler sırasında da yüzde 50 daha fazla enerji yüklemesi olduğunu unutmayın.
- Cep telefonu alırken SAR değerini kontrol edin. SAR<1 W/kg olan cep telefonlarını tercih edin ve son zamanlarda piyasayı kuşatan Çin malı telefonları kullanmamaya özen gösterin çünkü o telefonların bir çoğu testlerden geçirilmemiştir.
- Cep telefonu baz istasyonlarının evlerinizin çatısına ve okullara hatta yakın çevrenize bile takılmasına izin vermeyin.
- Cep telefonu kullanımının beyin aktivitesinde etkili olduğu gösterilmiştir. Çocuk yaşta (16 yaş altında) sinir sistemi ve başın gelişimine devam ediyor olması dolayısıyla, çocukların ve gençlerin yetişkinlerden daha çok risk altında olduğu bir gerçektir. Bu nedenle 16 yaş altındaki çocukların cep telefonu kullanmaları önerilmemektedir.
- Çocuklarınıza oyuncak alırken pille çalışanları tercih edin. Pilin yarattığı çevre kirliliği, elektromanyetik radyasyon kaynağının yarattığı olumsuzluktan daha azdır.
Teknolojiyle ne kadar da çok içli dışlıymışız, ne kadar radyasyona maruz kalıyormuşuz değil mi? Sağlığımızı korumak elimizde. Benden yazması, uygulaması size kalmış. Sağlıklı yaşayalım, sağlıkla kalalım....