Kemer Kekova Yat Turu

2007,2011 ve 2015 seneleri Kemer tatillerimiz süresinde yaptığımız günü birlik gezilerin sonuncusu Kekova 'ya tekne turu oldu.Bu yazı aynı zamanda Kemer Tatili yazı serimin de son paylaşımı olacak.Bir önceki Kemer Noel Baba Anıt Müzesi paylaşımımda Demre'de olduğumuzdan bahsetmişken burada bir tekne turuyla Akdeniz'in eşsiz güzellikteki koylarını ve hele de Kekova'yı gezmemek olmazdı.Demre ve Kaş arasında bulunan Kekova;Üçağız (Theimiussa) ve Kaleköy (Simena) köylerinin karşısında uzanan 7.4 km. uzunluk ve yaklaşık 500 m genişliğinde ince uzun bir ada olup ve tüm bölgeye adını vermiş.
Demre,Kekova'ya ulaşım anlamında en yakın konumda olduğundan,sora sora,araştıra araştıra kalkış yerlerini öğrendiğimiz tur teknelerinin olduğu Çayağzı'na (Andraike) geldik.Kekova turu yapacak teknelerin barınak yeri imiş burası.Burada ki tur teknelerinin genişliği,uzunluğu,kapasitesi,sundukları hizmet,fiyat firmaya göre değişiklik gösteriyor.Tekne turlarına kalabalık gruplar olarak katılabileceğiniz gibi daha küçük çaplı tekneleri kişisel olarak kiralayabiliyorsunuz.Biz de sadece bize ait bir tur yapacak,küçük bir balıkçı teknesini andıran ama tur için özel dizayn edilmiş bir tekne kiraladık.Arkasında brandalı oturma alanı,önünde iki üç kişilik güneşlenme minderleri ve tabanında da denizi seyretmek için cam bölmesi olan bir tekneydi.O zamanın parasıyla ne kadar ödedik bilmiyorum ama kişisel olarak kiraladığımız bu teknede tekne kaptanı bizim de isteğimize göre belirledi rotasını ve yüzme molalarını.
Kekova'ya tur düzenleyen teknelerin rotası genelde Akvaryum Koyu,Tersane Koyu,Batık Şehir(Sunken City),Üçağız,Kaleköy,Burç Koyu,Korsan Mağarası(Mavi Mağara),Gökova Koyu şeklinde üç aşağı beş yukarı aynı oluyor.Bu rotalar,uğrama yerleri,yüzme molaları firmalara göre değişiklik gösterebilir onu da belirteyim hemen.Bu rota üstünde Sıcak İskelesinde Aperlai,Batık Kent,Kaleköy'de Simena,Üçağız'da Theimussa,Gökkaya koyu üzerinde Istlada antik kentleri bulunuyor.Ve yerleşim sadece Üçağız(Theiminssa) ve Kale(Simena) köylerinde var. 
Tur teknesi ilk olarak Akvaryum Koyu'nda yüzme molası verdi,sonra da Tersane Koyu'na doğru yol aldı.Ama maalesef o dönem elimizdeki eski usul fotoğraf makineleriyle,herhalde pozumuz bitmesin diye çekmemişim bu iki güzelliği.Akvaryum koyunun muhteşem,berrak,tertemiz bir suyu var adı üstünde zaten.Tersane Koyu'ndaki Dolichiste Antik Kenti ise Helenistik Dönem’e ait bir kule,liman ve liman yapıları gibi kalıntılarıyla öne çıkıyor.
Tekne turu sırasında geçtiğimiz yerlerden biri de,tarihi M.Ö. 4.yüzyıla kadar uzanan,tarihte önemli bir liman kenti olan,kaynaklara çoğu kez “Kakava” diye geçen,Batık Şehir (Likya dilinde:Dolichiste)olarak bilinen Kekova Adası.4,5 km²’lik yüzölçümü olan adada kimse yaşamıyor.Ada üzerinde batık şehir Kekova Antik Kenti bulunuyor.Yapılan su altı araştırmalarında M.Ö. 1.yüzyıldan M.S. 7. yüzyıla kadar olan zamana ait tarihi kalıntılar ve amforalar (bir çeşit çömlek)tespit edilmiş.Çağlar boyunca bölgede meydana gelen 3 büyük deprem sonrası sular altında kalan,yüzmenin ve dalmanın yasak olduğu,dalışın özel izinle yapıldığı,teknelerin yaklaştığında yavaşladığı,Akdeniz’in en temiz denizine sahip Batık Kentin olduğu alan 1990'da sit alanı ilan edilmiş.Burada yarısı karada,yarısı denizin içinde kalmış birçok tarihi kalıntı var.Bu kalıntılardan denizin içinde olanlarının büyük bölümü yıkılmış ve bir bölümü de akıntılar nedeniyle deniz kumu altında kalmış,amforaların bir kısmı da define avcıları tarafından talan edilmiş ne yazık ki.
Batık Kent sonrası bir diğer uğrak yerimiz,Kekova bölgesinde Üçağız'la beraber bir diğer yerleşimin olduğu antik Likya kenti Simena,bilinen adıyla Kaleköy.Tarihi M.Ö. 4. yüzyıla kadar indiği söylenen Kaleköy,Kekova Adası’nın tam karşısında bulunuyor.Ada olmamasına rağmen karayoluyla ulaşımı yok.Ulaşım sadece deniz yoluyla yapılıyor.Bizim gibi deniz yoluyla teknelerle değil de karayolundan aracınızla gelmek isterseniz önce Kaş’a,ardından Üçağız köyüne kadar gelip buradan yine deniz yoluyla teknelerle Kaleköy'e gelebilirsiniz.Tekne iskeleye yanaştığında kısa süreli bir mola vermiş olduk burada.İnsanın ağzını açık bırakan,kendine hayran eden bir güzellik,sessizlik,sakinlik,huzur var burada.

Birinci derecede tarihi ve doğal sit alanı olan Kaleköy’de yapılaşma yasak.Taş evler,deniz kenarındaki restoranlar,pansiyonlar ilk dikkat çeken şeyler oldu.Tekne kaptanından Rahmi Koç'un da tepelik alanda bir ev sahibi olduğunu öğrendik.Hatta bir de helikopter pisti varmış evin yanında.Yaptığım araştırmalarda kendisiyle aynı adı taşıyan Mustafa Rahmi Koç İlkokulu isminde bir de okul yaptırmış olduğunu öğrendim.Yerel nüfusunun yüzlerle ifade edildiği Kaleköy sene boyunca binlerce yerli-yabancı ziyaretçinin uğrak yeri oluyor.Kaleköy’de denizin içindeki Likya lahdi,denizden 300 metre yükseklikteki Ortaçağ kalesi en çok fotoğraflanan kalıntılardan.Tekne kaptanımız istersek kaleye gidebileceğimizi söylese de o zamanın aklı çıkmamışız biz maalesef.Şimdi ahhhh keşke çıksaymışız diye bir iç geçiriyorum.Kalede bir tapınak,bu tapınakla irtibatlı bir stoa(üstü kapalı,sütunlu galeri),bir de doğal kayaya oyulmuş 7 oturma sırası ile 300 kişilik bir tiyatro varmış,bilginize.
Kaleköy'den ayrılma zamanı,sırada yüzme molası var.Verdiğimiz yüzme molasında ben ve Engin.Denizin güzelliğini,berraklığını,temiz olmasını anlatacak kelime bulamıyorum.Neredeyse denizin dibi görülüyor desem yeridir.Yalnız Akdeniz'in genel özelliğindenmidir bilmem bu bölgenin deniz suyu biraz soğukça.
Kekova gezimizin son uğrak yeri Gökkaya adalar bölgesinde bulunan,güneş ışıklarının mağara içine deniz dibinden yansıyarak girmesi ve oluşan parlak mavi renginden dolayı Mavi Mağara adını alan fakat Korsan Mağarası olarak bilinen mağaradayız.Mağara tabanı her ne kadar taşlık,kayalık olsa da ufak tekneler ağzından içeri kadar girebiliyor.Eskiden içinde fokların yaşadığı söylenen bu mağarada yoğun ziyaretçi akınından dolayı artık foklara da sık rastlanmıyormuş.
Aklımda kalanlar ve elimdeki fotoğraf albümünden oluşturduğum Kekova tekne turu gezimizin sonuna geldik.Geldiğimiz rotayı takip edip tekrar tekneye bindiğimiz limana döndük.Kekova ile ilgili yazdıklarım belki sizi heyecanlandırmayabilir ama buraya tekne ile tur yapma şansı olan biri olarak şunu söyleyebilirim:Muhteşem...Doğası,havası,denizin her ton mavisi,antik kalıntıları....Anlatılmaz yaşanır denir ya,işte Kekova anlatılmaz yaşanır bir güzellik......

yesimlehertelden.blogspot.com logom harici fotoğraflar görsel bilgi amaçlıdır.