Alanya'da gezilip görülmesi gereken o kadar çok güzellik var ki, Damlataş Mağarası da bunlardan birisi. 2006 Alanya tatilimizde gitmiştik Damlataş Mağarası'na. Bir sonraki gidişimizde daha önceki gelişimizde gittiğimiz için es geçmiştik. Aşağıda amblemim olan fotoğraflar 2006 senesine ait Damlataş Mağarası fotoğrafları. O zamanlar böyle dijital fotoğraf makineleri olmadığından 36 pozluk makinelerle çekiyorduk fotoğraflarımızı, o yüzden Damlataş gezimize ait fotoğraflar da bu kadar.
Birazdan bahsedeceğim mağaranın içinde çok net bir görüntü elde etmek mümkün değildi o dönemin makineleriyle, bu yüzden de mağara içi çok fazla fotoğraf yok maalesef.
Yazıya başlamadan şunu da belirtmekte fayda var, mağara çok nemli, ağır ve kasvetli bir havası var. Gezdikçe nemin vücudunuza yapıştığını hissediyorsunuz. Nefes alış verişiniz bile değişiyor. Tabi bunların bir nedeni var. Onu da birazdan yazacağım.
Alanya Kalesi’nin bulunduğu tepenin altında, deniz kıyısında yer alan Damlataş Mağarası'nı gezmek için aracınızla gelecekseniz otopark sorunu yaşamazsınız. Damlataş Mağarası yazan maket heykelin arkasındaki yaya yolunu takip ettiğinizde mağara giriş kısmına ulaşırsınız direkt.
Milyonlarca sene önce meydana geldiği tahmin edilen Damlataş Mağarası, 1948 yılında tesadüfen bulunmuş. Alanya İskelesi’nin yapım çalışmaları sırasında inşaatta kullanılması için o zaman taş ocağı olarak tespit edilen yerde bir dinamit ateşlenmiş, bu patlamanın ardından Damlataş Mağarası gün yüzüne çıkmış.
Alanya bol yağış alan bir yer olduğu için mağaranın oluşumunda bu yağmurlar çok etkili olmuş. Yağmurların içerdiği gaz ve karbonikli su, kireç taşı ve benzerlerini eritip mağarada ki boşlukları oluşturmuş. Erimeler devam ederken bu boşluklara sızan damlacıklar da donarak aşağıdan yukarı dikitleri ve yukarıdan aşağıya sarkıtları meydana getirmiş. Sarkıtların ve dikitlerin uzamalarından dolayı birleşmelerinden de sütunlar oluşmuş. Bu damlama özelliğinden dolayı da mağaraya " Damlataş Mağarası" ismi verilmiş. Mağaradaki sarkıt ve dikitlerin M.Ö. 10.000-15.000 yılları arasında meydana geldiği sanılmaktadır.
Mağaranın girişinde 50 metrelik bir geçit var. Yüksekliği 15 metreyi bulan geçit, silindirik bir boşluğa çıkıyor. Buradan da merdivenlerle mağaranın tabanına iniliyor. Uzunluğu 30 metre olan Damlataş Mağarası, 200 metrelik bir alanı kaplıyor.
Damlataş Mağarası aynı zamanda astım ve solunum yolu rahatsızlıkları olanlar için de şifa özelliği taşıyor. Mağara içindeki hava sıcaklığı 22,3 derece civarında, nispi rutubet %98, hava basıncı 760 mm. Mağaranın havasında yüzde 71 azot, yüzde 20,5 oksijen, on binde 2,5 karbondioksit ve bir miktar radyoaktivite ile iyonlar bulunuyor.
Mağaranın astıma iyi gelen dört özelliği tespit edilmiş. Normalden 8-10 misli fazla karbondioksit, yüksek oranda nem, alçak sühunet, radyoaktivite gibi unsurlar içeren mağara ortamında karbondioksit ve nem astıma iyi gelirken, sühunet ve radyoaktivite de yardımcı faktör olarak rol oynuyormuş. Astım tedavisi için gelen hastaların, öncelikle bir doktordan mağaraya girmesinde bir sakınca olmadığına dair rapor alarak, mağaranın ilgili memuruna başvurması gerekiyormuş. Astım hastaları mağarada günde 4 saat olmak üzere toplam 21 gün kalıyormuş. Damlataş Mağarasına girişler ücretli.
Adres: Saray Mahallesi, Damlataş Caddesi, No.81 Alanya/Antalya
Hayal kırıklığına uğramamanız için yazıyorum, mağara çok büyük olmadığından gezip dolaşmak fazla zamanınızı almaz. Yazımın başında da belirtmiştim yüksek nem, kasvetli hava boğuyor insanı biraz ama Alanya'ya gelirseniz bu güzelliği görmeden dönmeyin derim.
Bir sonraki yazı Alanya Dim Mağarası / Dim Çayı ..