Tatil zili çaldı. Çocuklarımız yaklaşık 9 ay süren eğitim-öğretim maratonunun sonuna geldiler. Şimdi 3 ay sürecek yaz tatili başlıyor onlar için. Çocuklarımız bir yandan tatil heyecanı yaşarken bir yandan da karne telaşı yaşıyorlar şüphesiz. Bazı çocuklar başarılarla dolu karne sevinci yaşarken bazı çocuklar da kötü, düşük notlarla dolu karne üzüntüsü ve doğal olarak anne-baba tepkisi içinde.
Ebeveynler dikkat!
Psikologlar bu noktada karnelerin durumunun sadece öğrencilerin değil, aile ve öğretmenlerin de performansını ortaya koyduğunu, karnesinde düşük not getiren çocuğa anne-babanın vereceği tepkinin çocuğun ruh sağlığı açısından önemli olduğunu, kötü karneye sert tepki göstermenin, diğer insanların yanında alay edip aşağılamanın, onu okuldan soğutabileceğini, ortada bir sorun var ise çocuğun ruhunu incitmeden, konuşarak düzeltmeye çalışmak gerektiğini, kötü karneyi düzeltmenin mümkün olduğunu ancak çocuğun ruhsal dünyasında açılacak yaraları iyileştirmenin kolay olmayacağını, ''karnede zayıf varsa eve gelme'', ''notlar kötüyse sana bu yaz tatil yok'', ''kötü evlat'', ''beceriksiz, işe yaramaz çocuk'', ''arkadaşını bile geçemedin, ondan yüksek puan alamadın'' gibi yanlış yaklaşımların çocuğun benliğini, kişilik gelişimini zedeleyip çocuklarda evden kaçma, karne notlarında değişiklik yapma veya intihar teşebbüsünde bulunma gibi davranışların görülebileceğini söylüyor.
Ve aynı zamanda kötü karneye gösterilen olumsuz tepkiler kadar, başarılı bir karneye verilen abartılı sevinç gösterilerde bulunmanın, ''karnen iyi notlarla dolu olursa sana hediye alırım'' gibi bir yaklaşımın, zaten sorumluluğu sadece ders çalışmak olan çocuğun her başarısında ya da yerine getirmesi gereken sorumluluklarında sizden sürekli maddi imtiyaz veya hediye beklentisi içinde olacağından yanlış olduğunun, karne hediyesi olarak bilgisayar, çok pahalı oyuncaklar, değerli takı, cep telefonu, evcil hayvan alımının da başarıya katkısı olmayacağının, ödülün maddi değerinden çok sembolik anlamının olması gerektiğinin, karneyi ödüllendirirken çocuğu fark etmek, takdir etmek gibi manevi ödüllendirmelerin çocuğun ihtiyaçlarına uygun, makul maddi ödüllerle desteklemenin ruhsal gelişimi için daha sağlıklı olduğunun altını çiziyorlar.
Uzmanların bu söylemlerini dikkate almak lazım. Başarıları başarımız olurken neden başarısızlıkları bizim de başarısızlığımız olmasın?