Fibromiyalji nedir?
Kas ağrıları, baş ağrısı, yorgunluk, bitkinlik, halsizlik, uyku düzensizlikleriniz mi var? O zaman fibromiyaljiniz de var demektir. Yaşayan bilir, yaşamayan ise ''O da ne'' diye soruyordur eminim. En kısasından şöyle özetleyeyim: Tüm vücudunuzu saran ağrı sisteminin atağa geçmesi. Tıbbi terimlerle açıklamaya çalışırsam da fibromiyalji; yumuşak doku romatizması, tükenmişlik sendromu, kronik ağrı sendromu veya kronik yorgunluk sendromu olarak tanımlanabilir. Fibromiyalji; hassas, mükemmeliyetçi kişilerin hastalığıdır. Özellikle sırt, boyun, omuzlar ve kalçalarda belirgin olmak üzere yaygın kas-eklem ağrısı, yorgunluk, sabah tutukluğu ile kendini belli eden kronik bir kas iskelet sistemi hastalığıdır.
Fibromiyalji kimlerde görülür?
Her yaşta ve her iki cinste görülebilmekle birlikte en çok 30-60 yaş arası sosyo-ekonomik açıdan üstün düzeyde yaşayan veya stresli bir yaşam temposu olan kadınlarda daha çok görülür. Kadınlarda değişen hormonal sistemlerin (adet dönemleri, menopoz) ortaya çıkardığı stres ve kaygı, baş edilmesi güç durumlar, spor alışkanlığının olmayışı, evde vücutlarına fazla yüklenmeleri, aşırı temizlik yapmaları ya da sık sık ev eşyalarının yerlerini değiştirmeleri gibi etkenler fibromiyaljinin tekrarlamasına ve yerleşmesine uygun zemin hazırlıyor. Ayrıca soğuk-sıcak farkına maruz kalmak gibi çevresel etkenler de fibromiyaljinin nedenleri arasında sayılabiliyor.
Fibromiyalji hastalığının ortaya çıkış nedeni tam olarak bilinmiyor. Hastaların çoğunda uzun süreli yanlış duruş, hastalık nedeniyle ya da tekrarlayan yaralanmalar sonucunda ağrı yansıyabilir. Aşırı stres, düşme, çarpma, özellikle trafik kazası gibi travmalar merkezi sinir sistemine etki ederek fibromiyaljiye yol açabilir.
Kadın ve erkek vücudunun ağrı noktaları
Fibromiyalji teşhisi nasıl konulur?
Bir hastaya fibromiyalji teşhisi koymak için, üç ay şikayetlerin ve belirtilerin devam etmesi ve 3 aydan daha uzun süren, vücutta yaygın ağrı ve 18 hassas noktadan en az 12 noktada (ensede baş-boyun geçiş noktası, önde iman tahtasının yanı, omuz başları, dirsek dış yüzü, kürek kemiğinin iç yüzleri, bel kalça geçiş noktası, kalçada dış yan dış, diz iç kısımları vb.) ağrı olması gerekir.
Fibromiyalji tedavisi
Fibromiyalji hastaları teşhis için romatoloji uzmanına, tedavi içinse fizik tedavi ünitelerine başvurmalı. Ancak komplike bir hastalık olduğu için fizik tedavi ve rehabilitasyon uzman hekiminin başkanlığında, psikolog, iş-uğraşı terapisti ve fizyoterapistten yardım alınır.
Bu kadar bilimsel açıklama ve bilgi fibromiyaljinin ne olduğunu anlamanıza yardımcı olmuştur sanırım. Neden durduk yere fibromiyaljiyi yazdığıma gelirsek, ben de bu konuda mustarip olanlardanım da ondan. Fibromiyaljiyle tanışmam Egemen' in doğumundan sonra gerçekleşti. Doğumdan sonra daha önce hiç tecrübe sahibi olmadığımız, hiçbir yerde öğretilemeyecek, bebekli bir yaşama geçiş, uykusuz geceler, yorgun günler, koşturmacalı bir hayat, ev, alışveriş, bebek derken yardım almadan tek başına her şeye yetmeye, yetişmeye çalışmak, kendine, dinlenmeye, sosyal hayata vakit bulamamak gibi faktörler sonucu vücut, kafa ve hormon mekanizmam rayından çıkmıştı. Doğumdan birkaç ay sonra uykusuz geçen gecelerin sabahı yataktan bile kalkmakta zorlanıyordum, elimi kolumu kımıldatacak gücüm olmuyordu, halsizlik bir parçam olmuştu sanki. Dişimi fırçalarken, duşta saçımı şampuanlarken, saçımı tararken bile kollarım ağrıyordu, kollarımı havada tutamıyordum. Sürekli belim ağrıyordu, hem de ne ağrı, ortopedik yatak bile geçirmiyordu bu ağrıyı. Bazen bir bıçak saplanırcasına ani bir acı hissediyordum, olduğum yerde öyle kalakalıyordum. Bu bel ağrısı en çok da yattığım zaman kalkarken kendini hatırlatıyordu, kıvrana kıvrana bazen de eşimin elimi tutup desteklemesiyle kalkmaya çalışıyordum. Tüm gün spor yapmışçasına bacaklarım ağrıyordu, uzun süre ayakta duramıyordum. Tüm vücudum ağrıyordu, hep yorgun, halsiz hissediyordum kendimi. Egemen' in anne sütünü bırakmasından sonra belki vitaminsiz kalmışımdır diye multivitamin kullanmıştım kendi kafama göre. Ben bunları her ne kadar hamilelik ve doğum sonrası vücut ve hormonal değişikliklere bağlasam da, bu ağrıların geçeceği yoktu ve doktora gitmenin zamanı gelmişti.
Şu an üstünden bayağı bir zaman geçmiş olması nedeniyle ilk hangi doktora gittim tam hatırlamıyorum. Bu yorgunluk, ağrı halime hangi branşın bakacağını da bilmiyordum. Hastaneye gittiğimde danışmaya derdimi anlatıp hangi doktora görünmem gerektiğini sormuştum. Onların yönlendirmesiyle gittiğim bölümler hep başka bir bölüme yönlendirmişti. En sonunda kendimi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümünde buldum. Burada yapılan tetkikler sonucu fibromiyalji yani yaygın kas ağrısı hastalığım olduğu ortaya çıktı. ''Hahhh'' dedim böyle eksantrik şeyler beni bulur zaten. O zamana kadar adını dahi duymadığım hatta telaffuzunu bile zor yaptığım fibromiyaljim vardı artık. Yani yumuşak doku romatizması, tükenmişlik, kronik ağrı ve yorgunluk, mükemmelliyetçilik hastasıydım. Tanı konmuştu, tedavi de fizik tedaviydi.
10 seanslık bir fizik tedavim vardı. Haftada bir gün hastaneye gidiyordum. Tedavim fizik tedavi ünitesinde 40 dakika sıcak uygulaması, vakum tedavisi, ultrason, elektrik akımı uygulamalarından oluşuyordu. Bu uygulamalarda oluşan ısı ve diğer faydalı etkilerle dokuların esnekliği artıyor, metabolizma ve iyileşme hızlanıyor, ağrı azalarak eklemlerin ve vücudun hareket yeteneği artıyormuş. Elektro terapinin kullanım amacı ağrının giderilmesi, kas spazmları ve gergin vücut kaslarının gevşetilmesi, zayıf kasların güçlendirilmesi imiş. Ayrıca ağrı tedavisinde fizik tedavi yöntemleri olarak, ağrıya neden olan hastalıklara ve ağrının şekline göre sıcak-soğuk uygulamaları, elektrik akımları, ultrason, lazer, manyetik alan, ESWT ( Extracorporeal Shock Wave Therapy - Şok Dalga Tedavisi ), vakum tedavisi gibi yöntemler kullanıyormuş. Her seans sonunda kendimi rahatlamış hissediyordum ama günlük koşturmacalar arasında bir süre sonra yine aynı sorunları yaşıyordum. Bunu fizyoterapistim ile paylaştım. Bu tür uygulamaların etkisini bir süre sonra göstereceğini söylemişti bana. 10 seans fizik tedavi sonunda evde uygulamam için 2 sayfalık egzersiz hareketleri verilmişti. Bir süre egzersizleri yaptım ama sonra ihmal ettim.
Egemen' in doğumuyla tanıştığım fibromiyalji, fizik tedavimin bitiminden ve Derin' in doğumundan sonra bir daha hayatıma girmemişti. Gördüğüm 10 seanslık fizik tedavi işe yaramıştı. 2 çocuklu daha yoğun, koşturmacalı bir hayatım olmasına rağmen kronik ağrılarım, ani acı batmalarım kalmamıştı artık. Sanırım bu biraz da kafa rahatlığıyla alakalı. İlk çocuktan sonra alışageldiğiniz yaşamdan başka bir boyuta geçiyorsunuz, dengeniz şaşıyor, neyi nasıl yapıp yetiştireceğinizi, yeteceğinizi bilemiyorsunuz. Hayatınızı bir bebek teslim alıyor. Ama ikinci çocukta, ilkinde yaşadıklarınız tecrübe oluyor, daha bilgili, deneyimli olmak, ev-bebek-eş-arasında denge ve düzeni kurmak rahat olmanızı da sağlıyor. Bu da hem kafa hem vücut sağlığına yansıyor.
Eğer siz de fibromiyalji mağduruysanız hastanelerin fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümüne uğrama zamanınız gelmiş demektir.