Hani bir kitap okursunuz, çokk çoookkk zaman sonra o kitabın konusunu hatta sizde olduğunu da unutursunuz, sonra bir gün bir paylaşımda karşınıza çıktığında yeniden okuma isteği duyarsınız ya..İşte bana da aynen böyle oldu. Sevgili Derya' nın ( kendisini Derya' nın Spor Günlüğü, Deli Kızın Bohçası, Deria' s World olarak tanıyorsunuz zaten ) temmuz ayında instagramda yapmış olduğu paylaşımla, 9 sene önce okuduğum Elif Şafak' ın Aşk adlı bu kitabını yeniden okumak ve hatırlamak istedim. Derya' mızın kitap hakkındaki yazısına da buradan bakabilirsiniz..
Doğan Kitap tarafından yayınlanan edebi kurgu türündeki kitabın ilk baskısı 2009 mart ayında yapılmış. O dönem o kadar popüler olmuştu ki bu kitap, 2009 ağustosta 150. baskısı yapılmış ve ben o baskıyı okumuştum. Kitap toplamda 428 sayfa ama bunun yaklaşık 20 sayfası içerik, yararlanılan kaynaklar, biyografi, söyleşi, görüş gibi kısımlardan oluşuyor. Yukarıdaki fotoğrafa tıklayarak arka kapaktaki tanıtım metnini okuyabilirsiniz..İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu olmasına rağmen, varlıklı ve tanınmış diş doktoru kocası David ile 20 yıllık evliliğinde; önceliği 3 çocuğu olan bir anne, evine bağlı bir ev hanımı, kocasına sadık bir eşti Ella Rubinstein. Her ne kadar David' in sadakatsizliklerini bilse de, aralarındaki evlilik bağı artık çok derin olmasa da bu böyle olmuştu hep. 40' lı yaşlardaki Ella' nın tek düze, sıradan hayatı bir yayınevinden beklenmedik şekilde gelen iş teklifiyle tamamen değişecektir. A.Z.Zahara isimli, adını daha önce duymadığı bir yazarın, tasavvuf felsefesini konu alan, Aşk Şeriatı romanını okuyup ayrıntılı bir rapor hazırlaması gerekmektedir. 13. yüzyıl Konya' sında yaşayan mutasavvıf Mevlana ve sufi Tebriz' li Şems' in birbirlerini aramaları, bulmaları, yarenlik etmeleri ve aralarındaki emsalsiz dostluğu anlatan kitabın tasavvuf felsefesinden oldukça etkilenir Ella ve kitabı okudukça kendi hayatını, aşka bakışını sorgular..Üstüne bir de kitabın yazarı Zahara ile mailleşmeye başlamasıyla bir yol ayrımındadır artık...
Elif Şafak' ın Aşk kitabı biri 2008' de diğeri ise 1242 / 52 yılları arasında geçen, kurgulanmış iki hikaye arasındaki geçişlerden oluşuyor. Bir yandan Ella' nın dünyevi hayatını okurken diğer yandan dönemlerinde yarenlikleri anlaşılamayan, kabul görmeyen Mevlana ve Şems' in manevi yaşamlarına misafir oluyoruz. Hikaye her ne kadar kurgu olsa da okurken sürekli zihnimde o sahneleri canlandırdım ben. Mevlana ve Şems' in olduğu bölümlerde sanki oradaydım, o kadar gerçektiler yani..
İlk okumamın üstünden geçen 9 sene sonra bu kitabı 2. kez okumak bana ayrı zevk verdi. İlk okuduğumda da bu kadar etkilenmiş miydim hatırlamıyorum ama kitabı elime alıp okumaya başlamamla bitirip bırakmam bir oldu. Evet Ella' nın yaşamındaki değişiklikleri okumak da güzel ama hikayenin bölümleri asıl Mevlana ve Şems' e geldiğinde etkileniyor insan. Özellikle Şems..ah Şems..Dünyevi tüm nefslerden arınmış, kalbi sadece manevi aşkla dolup taşan Şems. Şems' le ilgili bölümler ayrı bir huzur veriyor insana sanki. Hala okumayan varsa; Elif Şafak' ın Aşk kitabını kesinlikle tavsiye ederim...
FACEBOOK , INSTAGRAM , TWİTTER hesaplarımı beğenip, takibe almayı unutmayın olur mu?