En son boyamın üstünden 3 ay geçti ve ben yine evde saç boyama işine kalkıştım. Açıkçası belime kadar gelen saçlarımı evde kendi başıma boyamakta kolay olmuyor yani. Ama yine akıllanmadım işte. Bu sefer de yine ambalajın üstündeki rengin albenisine kapılıp aldığım Garnier 5.62 Parlak Lal Kızılı ile boyadım saçlarımı.
Garnier'in 5.62 Parlak Lal Kızılı Saç Boyasının kutu üstünde görülen kızıl rengi gerçekten tam istediğim kızıl ama uygulama sonunda ne yazık ki aynı sonuç çıkmıyor çoğu zaman. Zaten kutu ambalajı üstünde saç tonu renklerine göre boyama sonucu oluşacak renkler belirtilmiş. Benim ana saç rengim koyu kestane, arada sık balyajla açılmış kızıllar var. En azından akan bu kızıllar istediğim gibi olsun yeter bana.
Dediğim gibi saçlarım bel hizamda olduğundan 1 kutu yetmiyor ne yazık ki o yüzden hep çift kutu alıyorum boyaları. Uzun süre kalıcılık ve yoğunluk vaat eden bu boyanın formülü sedef özleri ve çiçek yağları ile zenginleştirilmiş, bu sayede renk ışığı güçlü bir şekilde yansıtıp parlaklık kazandırıyormuş. Bu çiçeklerin kokusu boya uygulaması sırasında da keyifli bir uygulama sağlıyormuş.
Bir kutu boyanın içinden çıkanlar; 1 şişe 60 ml oksidan krem, 1 tüp 40 ml krem saç boyası, 1 adet 10 ml boya sonrası bakım kremi, 1 çift eldiven ve kullanma kılavuzu.
Garnier'in bu boyasının içindeki oksidan krem şişe tıpalı değil yani uygulama için bir kase ve fırça yardımı gerekli. Bu, kutu üstünde de belirtilmiş. O yüzden boya alırken dış ambalajı iyi incelemek, direk şişeden mi yoksa kase ile mi uygulanacak ona bakmak gerekiyor. Kase ve fırça zaten bende mevcuttu. İşe ilk olarak oksidan kremi kaseye boşaltarak başladım.
İkinci olarak tüp içindeki krem boyayı da sıktım. Bu anlattıklarım iki kutu üzerinden geçerli. Yani toplamda 2 şişe oksidan krem ve 2 tüp krem saç boyası kullanmış oldum ben. Saçlarınız kısa ya da omuz hizasındaysa bir kutu boya da yeterli olur bence .Oksidan krem ve tüp krem boya ilk etapta beyaz görünse de fırçayla karıştırdıkça önce açık sonra koyu renge döndü.
Karıştırma işlemi bitince sıra eldivenlerde. Kutu içinden çıkan eldivenler 2-3 numara büyük olunca ben evde kullandığım temizlik eldivenlerinden de geçirdim üstüne. 2 kat eldiven daha iyi koruyucu oluyor.
Eğer saçlarınızı ayna karşısında boyuyorsanız, omuzlarınıza koyu renk bir havlu ya da olmadı bir alışveriş poşeti sarmanızda yarar var. Saçlarım omuz hizasındayken alışveriş poşeti uygulamasını çok yapıyordum ama saçlar bel hizasında olunca yeni bir yöntem geliştirdim. Duşa kabin uygulaması. Duşa kabinin kenarında durup saçlarımı kabinin içine gelecek şekilde öne atıyorum ve fırçayla ya da avuçlayarak aldığım boyayla da tutam tutam boyuyorum saçlarımı. Tüm boyayı sürdükten sonraki 30 dakikalık bekleme sürem başladı.
Boyamak ayrı zanaat boyayı yıkamak ayrı zanaat. O koyu boya saçtan akana kadar kafa ve saçlar önde, duş başlığıyla saçı yıka dur. Kutuda, ''Su berraklaşıncaya kadar yıkayın'' diyor ama kafamdan akan boya hiç berraklaşmıyor ki. Yıkama işlemini takiben, boya sonrası bakım kremini masaj yaparak tüm saça sürüyorum. 1-2 dakika sonra tekrar iyice durulamaya çalışıyorum saçlarımı Ne kadar yıkamaya çalışırsam çalışayım bir sonraki yıkamada da aynı boya akıyor sonuçta yine.
Ve sonuç:
öncesi sonrası
Fotoğrafları telefonumun ön kamerasıyla ve beyaz ışık altında çektiğimden oluşan renk net belli değil, tabi bir de saçlarıma şekil vermeyip sadece kuruttuğum için de böyle bir görüntü çıktı. Güneş ışığı altında daha canlı bir renk olduğunu söyleyebilirim Garnier 5.62 Parlak Lal Kızılının. Yani balyajda yapılan kızıl gibi olmasa da akan boyaları iyi kapattı en azından. Garnier boyalarda sevmediğim bir iki şey var, uzun süre kalıcılık ve yoğunluk vaat eden boya çok kalıcı ve çıkan sonuç çok yoğun bir kızıl değil ne yazık ki. Bir de her ne kadar, ''Çiçek kokusu keyifli bir uygulama sağlıyor'' dese bile yine de boyanın o keskin, ağır kokusu beni rahatsız etti. Tam aradığım, işte bu dediğim rengi bulana kadar biraz daha denemelerim olacak sanırım..