Parfüm atölyesi etkinliğine katılan kadınlara kendi parfümlerini yapma fırsatı veren bu çalışma beni çok heveslendirmişti. Ben de kendime bir yer buldum hemen. Atölye çalışmasını yöneten görevlinin yönlendirmesiyle önce camdan boş bir parfüm şişesi aldım ve sandalyelerden birine geçip oturdum.
Masaların üstünde envai çeşit koku aroması esansı olan küçük şişeler vardı. Şeker, meyve, çiçek, baharat, kahve.. Aklınıza ne gelirse, her türden koku. Kim hangi tür kokudan hoşlanıyorsa o kokudan parfüm çalışması yapıyordu. Bir çoğu maalesef tüm kokuları birbirine karıştırdı, karmakarışık ,ağır kokulu çalışmaları artık acemilik mi diyeyim aç gözlülük mü bilemedim. Masadaki koku deneme kartları yardımıyla tek tek kokladım tüm esansları. Şekerimsi, meyvemsi kokular daha çok iştahımı açıyor benim. O yüzden en son çilek kokusunda karar kıldım.
Boş parfüm şişesinin içine plastik tüp ölçek ile 9 ml çilek aroması esansı koydum ilk etapta. Bu ölçek 3 ml'lik dolum yaptığından 3 kere koymuş oldum esanstan. Parfüm şişeme 9 ml'lik çilek aroması esansı koyduktan sonra ilk işlem tamamlanmıştı.
Atölye çalışmasını yöneten görevli beni bir başka görevliye yönlendirdi. O da parfümün ana maddesi olan saf alkol ve saf su ekliyordu bizim seçimlerimizin üstüne. Yanlış hatırlamıyorsam 3 ml'lik bir saf alkol eklemesi yaptı şişemin içine ve gerisini saf su ile doldurdu. Tüm sıvıların birbirine iyice karışması için şişeyi de bir güzel salladı.
Ve işte 5 dakikada el yapımı, el emeği göz nuru kendi parfümümü yapmış oldum. Çilek kokulu parfümüm kullanıma hazır artık. İlk denemeyi hemen üstümde yaptım. Gerçekten de iştah açıcı bir meyve aroması var parfümde. Hani böyle çilekli sakız çiğnersiniz tadı ağzınızda kalır ya aynen öyle bir kokusu oldu parfümümün.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle, Tepe Nautilus Avm'nin biz kadınlara çok güzel bir jesti oldu bu parfüm atölyesi. Benim için de çok güzel bir deneyim ve hediye oldu.