Filmin konusuna geçmeden önce ufak bir kaç bilgi vereyim filme dair. 29 Ocak 2016'da gösterime giren komedi & dram türündeki film 1 saat 55 dakika sürüyor. Oyuncu kadrosu: Cem Yılmaz (gazozcu Cibar Kemal), Berat Efe Parlar (Adem), Okan Avcı (Adem'in babası Osman), Ümmü Putgül (Adem'in annesi Gülizar), Yılmaz Bayraktar (ağanın devrimci oğlu Hasan), Macit Koper (imam), Greta Fusco (Berna), Mustafa Alabora, Sümer Ezgü, Gün Koper. Filmin yönetmeni, senaristi Yüksel Aksu.
Filmin konusu
Film 1980'ler Türkiye'sinden bir sahneyle başlıyor. Ölüm orucu tutan mahkumlar, hapishane önünde gözü yaşlı anneler, babalar, gazeteciler.. Derken ölüm orucundaki mahkumlardan birinin durumu ağırlaşır, serum yemesi lazımdır. Mahkum ise sürekli gazoz diye sayıklamaktadır. İşte bu noktada film 1970'li yıllara dönüş yapıyor. Adem, hayatlarını tütün tarlasında tütün toplayarak geçiren Osman ve Gülizar'ın çok başarılı ilkokul öğrencisi oğludur, sınıfını iftiharla geçer ve okulu yaz tatiline girer. Gazozcu Cibar Kemal, baba mesleği olan gazozculuk yapmaktadır. Küçük dükkanında el emeği yaptığı gazozları okul önlerinde, sahilde, sokak aralarında satarak geçimini sürdürür ama ülke pazarına giren 'coca cola' Kemal'i de vurmuştur.
Gazozcu Cibar Kemal akıllı, dürüst, çalışkan Adem'i yanına çırak olarak almak ister. Ama annesinin tek isteği oğlunun doktor, mühendis olmasıdır. Adem ise Gazozcu Cibar Kemal Usta ile çalışmak istediğini söyler. Zor da olsa ailesinden izin alır ve sonunda gazozcu Kemal'in yanında çırak olarak işe başlar. Adem, gazozcu Kemal'den işin inceliklerini öğrenirken usta-çırak ilişkileri de gelişir. Mevsim yazdır ve Ramazan ayıdır. Herkes oruç tutarken, kendisine farz olmamasına rağmen camide dinlediklerinden etkilenerek, büyüklerine özenerek, bir de hoşlandığı sınıf arkadaşı Berna'nın da oruç tuttuğunu söylemesi üzerine gizlice oruç tutmaya çalışan Adem'in, yaz sıcağında bisiklet üstünde hem gazoz satması hem de hem de aç susuz oruç tutması hiç kolay olmaz. Film bundan sonra Adem'in nefsiyle mücadelesini konu ediniyor.
Ankara'da üniversite okuyan ancak siyasi sebeplerden dolayı ilçeye geri dönen tütün tarlası sahibinin oğlu Hasan'ın, ideolojik, siyasi görüşleri burada da varlığını gösterir. Adem, Hasan abisini sever hatta onun okuması için verdiği kitabı yanında taşır. Fakat ne yazık ki siyasi görüşleri Hasan'ın hayatına mal olur. Ve bundan sonra film tekrar 1980'ler darbe döneminde, açlık grevinin 61. günü ağırlaşan mahkumun sahnesine geri döner. uraya kadar komedi unsurları içeren film dramatik bir türe dönüyor. Açlık grevinin 61. günü durumu ağırlaşarak serum yemek zorunda kalan ve sürekli gazoz diye sayıklayan mahkum Adem'dir. Adem'i nasıl bir son beklemektedir?
Şimdi gelelim benim görüşlerime: Dondurmam Gaymak ve Entelköy Efeköy’e Karşı filmlerinin yazarı ve yönetmeni Yüksel Aksu’nun bu yeni filmi İftarlık Gazoz'da da o filmlerde ki havayı hissettim ben. Mekan yine Muğla’nın Ula ilçesi, şive yine Ege şivesi, oyuncular çoğunlukla yerel halk, köy hayatı. Film siyasal, sosyal, ekonomik, dini bir çok unsuru içinde barındırıyor. Filme konuk oyuncu olarak katkı veren Cem Yılmaz komedi türünün dışında, Ege şivesiyle, dramda da başarılı bir oyunculuk çıkarmış gerçekten, Adem rolündeki çocuk oyuncu Berat Efe Parlar da rolünün hakkını vermiş. Film gazoz satma, tütün toplama sahneleri arasında gitti geldi, sürükleyici değil, kahkahalarla gülünecek bir komedi filmi değil ama filmde yapılan bel altı bazı espriler, sözler salonda gülüşmelere neden oldu. Filmin sonlarındaki dramatik sahneler havayı bir anda değiştirdi.
Sonuç olarak bu yazıyı yazmadan önce hakkında yazılan yorumlara göz attığımda, onlarca olumlu, güzel şeyler yazılmış, övülen, tavsiye edilen İftarlık Gazoz filmini çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Tabi ben sinema eleştirmeni falan değilim, bu sadece kendi görüşüm. Beğenilir ya da beğenilmez zevk, tercih meselesi. İçinde Cem Yılmaz olunca beklenti de haliyle komedi, gülme garanti oluyor ama bu filmde değil.