Eminönü Turu

''İstanbul Boğaz Turu'' yazımda tekneyle yaptığımız boğaz gezisinden bahsetmiştim.Bugün de tekne gezisi sonrası hızlandırılmış olarak yaptığımız kısa bir Eminönü gezisi yazısı var blogumda.Boğaz turu sonrası Boğaziçi Yoltur Turizm İskelesi'ne yanaşan tekneden inip balık ekmek satan motorların olduğu yere kadar yürüdük.
Buradan yeraltı geçidine yöneldik.Bu alt geçit bir nevi alış veriş merkezi gibi desem yeridir.Alt geçit boyunca sıralanmış dükkanlarda genelde oyuncak,çanta,kıyafet,ayakkabı,saat türü şeyler satılıyor.Eeee işin içinde oyuncak olunca bir 10-15 dakika bu yeraltı geçidinde oyalandık Egemen ve Derin sayesinde.
Yeraltı geçidinin diğer giriş çıkışı Yeni Cami ya da diğer adıyla Valide Sultan Cami tarafına denk geliyor.Caminin bu taraftaki dış cephesi tadilata alınmış.Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından cami ve eklentilerinde restorasyon çalışmaları yapılıyor şu aralar.1597 yılında Sultan III. Murad'ın eşi Safiye Sultan'ın emriyle temeli atılan ve 1663'te zamanın padişahı IV. Mehmed'in annesi Turhan Hatice Sultan'ın büyük çabaları ve bağışlarıyla tamamlanıp ibadete açılan cami,yapımı en uzun sürede tamamlanabilen cami olarak biliniyormuş.Cami inşası başlangıcından 66 yıl bitirilebilmiş.Cami inşa edildiği dönem deniz kenarındaymış ama sonra denizin doldurulması ile içeride kalmış.
Caminin önünde kuşlar için yem satan satıcıları görmek mümkün her zaman.Kısa bir süre biz de kuşların yem yiyişini,kanat çırpışlarını izliyoruz.
Yeni Cami'nin hemen sağ tarafında Mısır Çarşısı'nın Balık Pazarı Kapısı girişi var.Çarşının bu taraftaki girişi de Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyona alınmış.
Biz Mısır Çarşısı'nı şimdilik es geçip Yeni Cami ile Mısır Çarşısı arasında kalan yoldan çiçek pazarına girdik.Adından da anlaşılacağı üzere rengarenk çiçekler,çiçek tohumları,bitkiler,meyve ve sebze tohumları&fidanları,gübre satışı yapılıyor burada.Benim çiçeklerle aram pek iyi değil ne yazık ki.Kaktüs çürütmüş kadınım desem gerisini siz anlayın...

Çiçek pazarı aynı zamanda evcil ve tropikal bir çok hayvanın satışının yapıldığı yer.Burada birçok çeşit kuş türüne,civcive,yavru kedi köpeklere,tavşana,fareye,hamstera,sürüngene,hatta su dolu bidonlar içinde migren ve her türlü baş ağrısına,epilepsi çeşitlerine,yüksek tansiyona,tüm romatizmal hastalıklara,kalp ve damar hastalıklarına iyi geldiği söylenen sülüklere rastlamak bile mümkün.


Egemen ve Derin'in en çok ilgisini çeken yer yavru köpeklerin bulunduğu pet shoplar ve akvaryumcular oldu.Açıkçası pet shoplarda satışı yapılan hayvanlara karşı düşüncem çok olumlu değil.İnsanların sevimliliğine,şirinliğine kapılıp aldıkları bu sevimli canlıları bir süre sonra bakamayıp sokağa terk etmelerini onaylamıyorum.Bu benim görüşüm tabi..
Egemen ve Derin'in pet shop,akvaryum gezisinden sonra çiçek pazarını dönüp Yeni Cami ve Mısır Çarşısı arasında kalan bu meydana yöneldik.Eminönü meydanda konteyner tuvaletler olsa da açılan bu umumi tuvalet hem daha modern hem daha ferah hem de daha hijyenik olmuş.
Meydanda eskiden çay bahçeleri ve kafeler vardı,buraya annemle ve ablamla gelip bir yorgunluk molası verdiğimiz zamanları hatırladım.Çay bahçeleri ve kafeler yıkılıp meydan düzenlemesi yapılınca daha farklı bir çehreye bürünmüş bu alan.
Mısır Çarşısı'nın Yeni Cami Kapısı 
Yeni Cami'nin yan girişi
Mısır Çarşısı Balık Pazarı Kapısı önünden meydana geldik.Meydan çevresinde şu an kentsel tasarım uygulamaları ve çevre düzenleme inşaatları devam ediyor.Burada da önce Egemen ve Derin'i takip edip oyuncakçıya gidiyoruz,tüm oyuncaklara itinayla baktıktan sonra bu sefer Hasırcılar Caddesi'ne çıkan genelde şarküteri,peynir,kahvaltılık,kuruyemiş tezgahlarının olduğu kaldırım boyu ilerliyoruz.


Kurukahveci Mehmet Efendi'ye doğru yaklaştıkça kahve kokusu sarıyor etrafı.Burada adımlarımız daha seyrekleşiyor,kısa süreli bir kalabalık,yoğunluk,izdiham içine girip çıkıyoruz hemen.
İstikametimiz,İstanbul'un en eski kapalı çarşılarından biri olan aynı zamanda aktarlarıyla meşhur Mısır Çarşısı.Mısır Çarşısı,Yeni Cami Külliyesinin bir parçası olarak inşa edilmiş.Kahire’den alınan vergilerle yapıldığı için Mısır Çarşısı diye de adlandırılan çarşı L şeklinde ve toplamda 6 kapısı var.
Balık Pazarı Kapısı,Hasırcılar Kapısı,Yeni Cami Kapısı,Haseki Kapısı,Ketenciler Kapısı,Çiçek Pazarı Kapısı.
Mısır Çarşısı'nın Hasırcılar Kapısından giriyoruz içeri.
Mısır Çarşısı'nda;baharat,tabii ilaçlar,kurutulmuş bitkisel otlar,çiçek tohumları,bitki kök ve kabukları,kuru yemiş,aromatik&bitkisel ve uçucu yağlar,kimyevi maddeler,esans,kına,hediyelik eşya,baklava,havlu,bornoz,oya işi dokuma ve daha aklıma gelmeyen birçok şey satan dükkanlar,butikler,tekstilciler,kuyumcular,çantacılar,çeyizciler ve lokantalar bulunuyor.


Ziyaretimiz alışveriş amaçlı olmadığından Hasırcılar Kapısından girdiğimiz çarşının Haseki Kapısından çıkıyoruz dışarı.Böylelikle Mısır Çarşısı'nın Balık Pazarı Kapısı,Yeni Cami Kapısı,Hasırcılar Kapısı,Haseki Kapısını görmüş olduk.Geriye Ketenciler Kapısı,Çiçek Pazarı Kapısı kaldı,onları da görmek başka zamana kısmet olur inşallah diyorum.
Biz hafta arası gelip geçtiğimiz halde göze çarpan bir kalabalık vardı diyebilirim artık hafta sonu düşünemiyorum burayı.Şimdiki durağımız yemek molası olacak.Burada bildiğimiz bir büfe vardı oraya doğru ilerliyoruz.Bu arada Sultan Hamamı Caddesi ve tarihi PTT binasını geçiyoruz.

Yemek molasını vereceğimiz Mavi Büfe'ye geldik ama bunun yazısı bir sonraki paylaşıma kaldı artık.
Eminönü,Mısır Çarşısı,Hasırcılar Caddesi,Tahtakale,Mahmutpaşa buraları gezmek kesinlikle 1 güne sığmaz.Kapalıçarşı'yı hiç katmıyorum bile hesaba.Gelmeyi düşünürseniz bu kesinlikle hafta içi ve sabah saatleri olmalı.Belki o zaman akşama kadar ancak gezer dolaşırsınız.Tabi ayaklarınıza karasular inmeden birkaç yerde çay,kahve,atıştırmalık bir şeyler yeme molası vermeyi de unutmayın sakın...